This study aims to display William Golding’s novel Pincher Martin (1996), as an existentialist work. In doing so, it analyses the novel in the light of the major principles of existentialism, which are the denial of God, struggle against death, the sense of alienation, freedom of choice, suffering as a part of the world, self-deception, the throwness of man (facticity), and the use of mythological characters. Thus, it reinforces the notion that Golding, despite his rejection, has created an existentialist novel
Bu çalışma William Golding’in Pincher Martin (1996) adlı romanını varoluşçu bir roman olarak sunmayı amaçlamaktadır. Bunu yaparken de romanı varoluşçuluğun temel prensipleri olan Tanrı’yı reddetme, ölüme karşı mücadele, yabancılaşma hissi, seçim yapma özgürlüğü, dünyanın bir parçası olarak acı çekme, kendini kandırma (bahane bulma), insanın çaresizliği, ve mitolojik karakterlerin kullanımı ışığında analiz etmektedir. Böylece, bu çalışma Golding’in reddetmesine karşın, onun varoluşçu bir roman yaratmış olduğu düşüncesini güçlendirmektedir
William Golding Pincher Martin Varoluşçuluk Tanrı’yı Reddetme Ölüm Yabancılaşma
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2013 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2013 Sayı: 36 |
Dergimiz EBSCOhost, ULAKBİM/Sosyal Bilimler Veri Tabanında, SOBİAD ve Türk Eğitim İndeksi'nde yer alan uluslararası hakemli bir dergidir.