Bu makalede, John Rawls’un 1971’de yayınlanan eseri ‘A Theory of Justice’ ile başlayan liberal ve cemaatçi adalet anlayışlarının temel tartışma konularından birisi olan hakkın iyiye önceliği meselesine ilişkin karşılıklı tezler incelenecektir. Hakkın iyiye önceliği liberal yazarların ileri sürdüğü bir tezdir. Bu iddia, büyük ölçüde amaçlarına öncel olan seçim kapasitesine sahip serbest bir benlik anlayışında temellendirilir. Bu tez ayrıca hakkın iyiden bağımsız kriterlerinin var olduğu ve bu kriterlerin herhangi bir iyi anlayışından üstün ilkeler içerdiği için farklı iyi anlayışlarına, iyi anlayışlarını uzlaştırabilmek adına, gerektiğinde kısıtlamalar getirebileceği düşüncesine dayanır.
Liberallerin hakkın iyiye önceliği tezine karşı en büyük eleştiriler 1980’lerde cemaatçi olarak adlandırılan düşünürler grubundan gelmiştir. Cemaatçiler farklı noktalardan hareketle liberal benlik vizyonuna ve hakkın iyiye önceliği iddiasına karşı argümanlar geliştirmişlerdir. Eleştiler, liberalizmin kökeninde bilgi konusundaki şüphecilik bulunduğu, amaçlarına öncel bir benlik anlayışının gerçek deneyimlerimizle bağdaşmadığı için hatalı olduğu, liberal hak ve adalet anlayışlarında metafizik unsurların yer aldığı, adalet duygusunun ve hakların belirlenmesi ve yorumlanmasının bir toplumsal bağlam gerektirdiği, toplumsal iyilerden soyut bir hak anlayışının mümkün olmadığı, dolayısı ile sayılan bu eleştirilerin bir sonucu olarak hakkın iyiye önceliği tezinin doğru olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Hakkın iyiye önceliği en kapsamlı ve güncel ifadesini Rawls’un eserinde bulduğu için çalışmanın ölçeğinin izin verdiği kadarı ile Rawls’un görüşlerine diğer düşürlerle kıyaslandığında daha fazla yer verilmiştir. Ancak tartışma daha geniş bağlamda liberaller ve cemaatçiler arasında geçtiği için incelemenin ağırlık noktası söz konusu yazarlar yelpazesinin görüşlerine ayrılmıştır. Ayrıca liberal hak anlayışlarına kaynaklık eden deontolojik etik teoriye ve cemaatçi iyi ve hak anlayışına kaynaklık eden teleolojik etik teorilere de incelemenin gerektirdiği ölçüde değinilmiştir.
Makalenin sonuç kısmında seçim kapasitesine sahip liberal bir benlik ve hak anlayışının sonucu olan hakkın iyiye üstünlüğü lehine bir değerlendirmede bulunulmuştur.
Liberalizm cemaatçilik adalet teorileri teoloji deontoloji hakkın iyiye önceliği
In this article, the mutual theses on the issue on the priority of right to good, which is one of the main discussion topics of the liberal and communitarian perception of justice, and which began with John Rawls’ work named “A Theory of Justice” published in 1971, will be reviewed. The priority of the right to good is a thesis brought forward by liberal writers. This claim is mainly based on a free self-understanding with the capacity to determine which precedes its objects. This thesis is also based on the idea that the right has independent criteria of the good and since these criteria involve principles superior to any good perception, they can impose restrictions when needed to reconcile their divergent perception of the good.
The most considerable criticism of the liberals’ priority of right to good thesis developed by the group of thinkers called communitarians in the 1980s. Communitarians have developed arguments against the liberal vision of the self and against the claim that the right has priority over the good, starting from varying points. They have criticized that liberalism is rooted in skepticism about knowledge, that a sense of self that preceded its goals is erroneous since it is incompatible with our actual experiences, that there are metaphysical elements in liberal conceptions of rights and justice, that the sense of justice and determination and interpretation of rights require a social context, and an understanding of rights that is abstract from social good is possible. Consequently, as a result of these criticisms, they defended that the thesis of right over good is not correct.
Since the most comprehensive and up-to-date expression of the priority of the right is addressed in Rawls’ work, Rawls’ views have been given wide coverage than other thinkers to the extent permitted by the scale of the study. However, as the debate is broadly between liberals and communitarians, the emphasis of the study is on the views of this spectrum of authors.
In the conclusion section of the article, an assessment in favor of the right over the good, which results from a liberal understanding.
Liberalism communitarianism theories of justice theology deontology priority of the right over the good
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk |
Bölüm | Kamu Hukuku Bölümü |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 26 Sayı: 44 |