Öz
Toplumdaki düzenin sağlanması ve sürdürülebilir hale gelmesinde dinî ve ahlakî kuralların katkısı kaçınılmazdır. İslâm hukuku da amaç ve kapsam olarak aynı hedefî paylaştığından, şer’î ve
amelî konularla ilgilenmiştir. Ancak itikada dair ya da ahlaka dair konular İslâm hukukunun değil, diğer İslâmî ilimlerin ilgilendiği konular arasına bırakılmıştır. İslâm hukuku ise fertler arası ve devletlerarası ilişkilerin düzenlenmesi ile ilgili kurallar koyma ve bu kurallara uyulmasını sağlama görevini yürütmektedir. Buna göre, toplumsal düzenin sağlanmasında katkısı bulunan ve sosyal hayatın ayrılmaz parçası olan değişik konular yanında; evlenme, boşanma, miras, alışveriş, vekâlet, kefâlet, cezalar gibi konular da İslâm hukukunun kapsamına girmektedir.