Klasik
anlayışta yer alan ve ayrı yerlerde bulunan iş ve konut mekânları, artık
kullanıcının ihtiyaçların doğrultusunda tek çatı altında birleşebilmektedir. Bu
da konut içerisinde bulunan mekânların yeniden düzenlenmesi veya yeni inşa
edilen konutların bu faktörler göz önüne alınarak tasarlanması demektir.
Mimarın
ve iç mimarın dar konutu tasarlamaya başlamadan önce konut kullanıcısının yaşam
biçimi ve ihtiyaçlarının ne olduğu konusunda bilgi sahibi olması gerekmektedir.
Konut kullanıcısının bu ihtiyaçlarının ne olduğu belirlenirken konuttaki temel
ihtiyaçları minimize edilerek belirlenmelidir. İnsanın yatma, dinlenme, yemek
yapma/yeme ve banyo/wc gibi temel ihtiyaçları ile konutu konut olma vasfının
dışında kullanıp kullanmayacağı da belirlenmelidir. Kullanıcının konutta ilgi
duyduğu hobilik el uğraşları, iş mekânı, sosyal çevresiyle zaman geçirme mekânı
gibi yaşam tarzını yansıtan faaliyetleri dar konutun tasarımında dikkat edilen
önemli unsurlardır. Bunun yanında kullanıcının ileriki yaşlarda yaşamına
eklemek istediği yeni hobileri, iş değişiklikleri veya teknolojinin
gelişmesiyle konuta entegre edip kullanmak istediği teknolojik aletler ve
bunlara bağlı olarak alt yapı tüm bu ihtiyaçları sağlayacak esnekliği
gösterebilmelidir.
Konut
içerisinde yer alan komşu mekânların, mekân içerisinde bulunan sabit unsurların
veya donatı elemanlarının esneklik ve fonksiyonellik göstermesiyle mekânlar
bölünüp, birleşebilmektedirler. Mekânların birleşerek büyümesi veya bölünerek
birbirine yeni mekânlar oluşturması konutun fonksiyonel kullanımını da
etkilemektedir. Bu çalışmada esneklik ve fonksiyonellik kavramları bağlamında
iç mekânlarda bulunan mekânların yeniden şekillenişi incelenecektir.
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Aralık 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 6 Sayı: 3 |