Modernite
ideolojisi toplumu tanımlarken “hastalık” ve “beden” söylemlerini yoğun olarak
kullanmıştır. Toplumun normatif kodlarını tanımlayan modernlik ideolojisi,
hastalık söylemi üzerinden öteki olarak konumlandırılanı işaret etmiştir.
Hastalık teması; sağlıklı ve onaylanan bireysel/toplumsal bedenin tayininde
önemli bir işlevsellik üstlenmiştir. Modernite ile birlikte yükselen modernite karşıtı
tepkiler ise modern yaşamın kendisini olumsuz bir gelişme olarak görmüş,
modernite ile ilişkili kavramları hastalık metaforuna başvurarak ele almıştır.
Modernleşmeyi geç yaşayan toplumlarda ise hem modernleşme ideolojisi hem de
modernleşmeye direnen hareketler aynı anda toplumu tanımlamaya girişmiştir.
Sağlıklı bir toplumsal beden söylemini üretmeye çalışan her iki ideoloji de
“hastalık” temasını farklılaşan biçimlerde ve yoğun
olarak kullanmışlardır. Osmanlı Devleti-Türkiye Cumhuriyeti modernleşme
sürecinde anlatılara yerleşen bu kullanım, 1990 sonrası süreçte daha belirgin
bir hale gelmiştir. Neo-liberalizm ve küreselleşmenin gündelik hayatta kendini
belirgin bir biçimde hissettirmeye başladığı bu dönemde, modernleşme söylemi de
modernlik karşıtı söylem de hastalık temasına yoğun olarak başvurmuştur. Bu
çalışma 1990 sonrası Türk Sineması’nda hastalık temasını ve kullanım
biçimlerini ele almaktadır. 1990 sonrası Türk Sineması evreninden seçilen
filmler tarihsel bağlamı ile ele alınmakta, hastalığın öykü içindeki ideolojik işlevi
incelenmektedir. Çalışma içinde hastalık kavramının ilişkili olduğu kavramlarla
nasıl bir ideolojik bağlam oluşturduğu incelenmiştir. Çalışma sonucunda Türk
Sineması’nda hastalık temsillerinin yoğun olarak ve ideolojik bir işlevsellik
içinde kullanıldığı tespit edilmiştir.
The ideology of modernity used the "illness" and
"body" discourse intensively while describing society. The ideology
of modernity indicates the other with illness discourse while defining the
normative codes of society. Illness discourse has an important function for the determination
of a healthy and approved personal/social body. The anti modern reactions which
has risen with modernity has seen a modernity as a negative development and
notions related with modernity adressed with illness discourse. In belated
modern societies, both of modernity and anti-modern resistance has attempted to
define society at the same time. Both ideologies have used the
"illness" discourse in differentiated forms and intensively while
producing a healthy social body image. This usage of allegory, which was
settled in the Ottoman Empire-Turkish Republic modernization process, became
more distinct and different in the post-1990 period. In this period, when
neo-liberalism and globalization began to influence themselves clearly in
everyday life, the discourse of modernization and anti-modern rhetoric were also
heavily resorted to illness discourse. This study examines illness
representations and patterns of usage in post-1990 Turkish cinema. Films selected from the Turkish cinema universe after 1990 are
examined with their historical context and the ideological function of illness
in the naration. The ideological function of illness in narration is examined
in the study. As a result of the study, it is revealed that the representations
of illness in Turkish cinema are used intensively and functional by the ideological
perspective.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 11 Nisan 2018 |
Gönderilme Tarihi | 4 Temmuz 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 6 Sayı: 1 |