Since the 1940's, there is a quest in the mass communications studies to find a midway between the mainstream/pluralist and radical/critical poles. Neither the pluralist nor the critical tradition have unchangeable, constant structures. The both traditions may have many common properties and it is possible to enhance these properties through various undertakings. The discussions concerning whether the two approaches would merge which were initiated in the 1940's by Adorno and Lazarsfeld, reappeared in the 1970's in the example of
audience research. The aim of this study is to explore into the history of the attemps of convergence and to examine the discussions in the field. While the critical/radical mass communication studies moved towards a convergence with the mainstream tradition due to the influence of the audience research which is a new occurence within the tradition of cultural studies, the mainstream/pluralist tradition modified its views as a response to the attacks coming from the critical tradition. Consequently, it has been proposed by some that a
meeting of the two traditions would not make the critical studies less critical and would render the pluralisttradition more critical. What is needed is to combine the qualitative pieces of information towards a quantitative process. Yet, at the economic and political level, the two traditions have different ways of theorizing the concept of power. This difference puts limitations to the existence of the convergence.
Convergence Main Stream and Critical Studies Cultural Studies Reception Analysis
1940'lı yıllardan beri kitle iletişim araştırmaları alanında, anadamar/çoğulcu ve radikal/eleştirel iki kutup arasında bir orta yol arayışı vardır. Gerek çoğulcu gelenek, gerekse eleştirel gelenek değişmez, sabit yapılara sahip değildir. Her iki geleneğin birbirleri ile ortak olan pek çok nitelikleri bulunabilir ve çeşitli girişimlerle bu ortak yönler geliştirilebilir. 1940'lı yıllarda Adorno ve Lazarsfeld‟in girişimiyle başlayan iki yaklaşımın ortak bir noktada birleşip birleşemeyeceği tartışmaları 1970'li yılların ortalarından itibaren, izleyici çalışmaları örneğinde yeniden ortaya çıkmıştır. Bu çalışmanın amacı, yeni medyayı dışarda tutarak, bahsi geçen iki gelenek arasında yöndeşme çabalarının tarihini ortaya koymak ve alandaki tartışmaları incelemektir. Öncülüğünü Kültürel Çalışmalar geleneğinin yürüttüğü yeni bir girişim olan izleyici çalışmalarının etkisiyle eleştirel/radikal kitle iletişim araştırmaları anadamar gelenekle yöndeşmeye doğru ilerlerken, anadamar çoğulcu gelenek de eleştirel geleneğin saldırılarına yanıt olarak yaklaşımlarında değişiklik yapmışlardır. Sonuçta iki geleneğin bir noktada buluşmasının eleştirel çalışmaları daha az eleştirel kılmayacağı, çoğulcu geleneğin de daha eleştirel olacağına dair görüşler ortaya çıkmıştır. Yapılması gereken şey niceliksel bir sürece doğru, niteliksel bilgiyi birleştirmektir. Ancak her iki gelenek arasında ekonomik ve politik açıdan iktidarı kavramsallaştırma biçimi farklıdır. Bu farklılık, yöndeşme olgusunun varlığına kısıtlamalar getirir.
Yöndeşme Anadamar ve Eleştirel çalışmalar Kültürel Çalışmalar İzleyici Araştırmaları
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İletişim ve Medya Çalışmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2015 |
Gönderilme Tarihi | 1 Haziran 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 Cilt: 5 Sayı: 1 |