Texts used in the news and critics by the mass media are transformed into propagandas
that legalize the social order of reasonable majority and into those discourses containing hatred against foreigners. Dominant class uses various ideological instruments in order to
guarantee supervision of society. In the present time, most important of these instruments is
media. Media has adopted an important role in directing and guiding the society because of its
statements based on hatred in linguistic terms and its position supporting the strong class in
the society. Mass media aiming to inform the public are shaping social forms of thinking
according to the line of thinking adopted by the dominant ideology. In this manner, media
supports the government in its attempts to guide and supervise the society. This means that
media is not the real voice of society but rather than that, it is the voice of dominant
government and its ideology. While media constructs the new contents and ideological and
meaningful contexts of the news according to the definitions established by the stronger class
and it re-shapes a certain method of social supervision causing alienation of minorities and
opposing groups.
In the scope of this paper, reasons of the prejudice against lifestyle, cultural values of
the Syrian refugees, devastation caused by hate speech will be probed through examples. It is
tried to examine the process of manipulating the public perception, analyzing different local
newspapers which have published Turkey’s seven geographical regions. It will be tried to
explain how the language, style and content used against refugees, in the local media create a
social perception by passing through which constructive ideological filters. Media should be
equal distance to every person. It is obviously showed on media as if the refugees are
potential criminals by the people prejudice.
The local media channels are found to be the typical instruments playing a strong role
in re-production of sovereignty, racism and factionalizing of dominant elements in the society
which is based on dominancy of the ruling class over the weak class. The lynching attempts
against Syrian immigrants encountered in various cities prove how local media channels are
influential in creating prejudices and discriminating approach against Syrians and its
transformation into crimes of hatred.
Kitle iletişim araçlarının haber ve yorumlarında kullandığı metinler, makul
çoğunluğun toplumsal düzenini meşrulaştıran propaganda metinlerine ve kendinden olmayana
yönelik nefret içerikli söylem biçimine dönüşmektedir. Kamuoyunu bilgilendirme amacı
taşıyan kitle iletişim araçları, toplumsal anlamda düşünüş biçimlerini hâkim ideolojinin
düşünce biçimlerine göre şekillendirmektedir. Medya böylece toplumsal yönlendirmeyi ve
denetimi sağlamada yardımcı bir rol üstlenmektedir. Yani medya kamuoyunun sesi olmaktan
ziyade, hâkim iktidarın ve ideolojisinin sesi olma amacını yüklenir. Egemen sınıf, toplumsal
denetimi sağlamak için çeşitli ideolojik aygıtlar kullanır. Bu aygıtlardan günümüzde en
önemli olanı medyadır. Medya; gerek dilsel anlamda kullandığı nefret içerikli söylem
biçimiyle, gerekse de haber içeriklerindeki güçlünün yanında taraf tutan konumu nedeniyle
toplumu yönlendirmede önemli bir rol üstlenmektedir. Medyatik iktidar, haber içeriklerini ve
haberin ideolojik ve anlamsal bağlamlarını güçlülerin tanımlarına göre kurarken, azınlıkların
veya muhalif grupların dışlanmasına neden olan bir tür toplumsal denetim biçimini de
söylemsel düzlemde yeniden yapılandırmaktadır.
Makale kapsamında Suriyeli sığınmacıların yaşam biçimlerine, kültürel değerlerine
karşı beslenen önyargının nedenleri, nefret söyleminin yarattığı tahribat irdelenecektir.
Türkiye’nin yedi coğrafi bölgesinden farklı ideolojilerde on dört adet yerel gazete
incelenerek, toplumsal algının önyargılarla manipüle edilme süreci değerlendirilmeye
çalışılmıştır. Yerel medyada Suriyelilere yönelik kullanılan dilin, biçim ve içeriğinin hangi
yapısal ideolojik süzgeçlerden geçerek bir toplumsal algı yarattığı açıklanmaya çalışılmıştır.
Toplumsal anlamda herkese eşit mesafede olması gereken medyanın, içselleştirilmiş
önyargılarla beraber sığınmacıları potansiyel suçlu olarak gösterdiği açıkça görülmüştür.
Yerel medya kanallarında nefret söyleminin, hâkim unsurların, güçlülerin güçsüz
üzerindeki egemenliğinin, ırkçılığının, ötekileştirmesinin yeniden üretiminde rol oynadığı
anlaşılmıştır. Önyargıların ve ayrımcı söylemin oluşumu ve nefret suçuna dönüşmesinde yerel
medya kanallarının ne denli etkili olduğu, çeşitli illerde Suriyeli sığınmacılara yönelen linç
girişimlerinde de açıkça ortaya çıkmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İletişim ve Medya Çalışmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2018 |
Gönderilme Tarihi | 1 Haziran 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 8 Sayı: 1 |