Genel olarak bakıldığında, çalışma yaşamından insan hakları ve azınlık rejimlerine kadar oldukça geniş bir uygulama alanına yayılan ayrımcılıkla mücadele politikaları AB’nin kadın-erkek eşitliğine yaklaşımı açısından da belirleyici bir konumda olduğu görülmektedir. Zira Avrupa bütünleşmesinin erken aşamalarında büyük ölçüde ekonomik kaygılarla ele alınmış olan kadınerkek eşitliği konusu, zamanla diğer faktörlerin de etkisiyle giderek ön plana çıkmış, özellikle 1970’li yılların ortalarından itibaren konunun ekonomik boyutuna sosyal boyutu, hatta insan hakları boyutu da eklenmiştir. Dolayısıyla AB’de kadın-erkek eşitliğine ilişkin olup büyük ölçüde iş hukuku kapsamında yer alan yasal düzenlemeler aynı zamanda Birliğin ayrımcılıkla mücadele politikasının da önemli bir kısmını oluşturmaktadır. Çalışma ayrımcılığın kavramsal çerçevesi ve muhtelif biçimlerinden hareketle AB sosyal hukukundaki ilgili düzenlemeleri ortaya koymayı amaçlamaktadır
Fight against discrimination, scope of which is so vast as to include human rights and minority issues are also crucial in terms of EU’s approach towards gender equality. Although during the early phases of integration the issue was perceived mainly in economic terms, as the integration proceeded gender equality was placed in a wider context including social and human-rights related dimensions. Thus, legal dispositions concerning gender equality which fall under the scope of social law form also an integral part of EU’s antidiscrimination policy. Departing from conceptual framework and various forms of discrimination, the study aims to analyse the main provisions of the acquis in this field
Other ID | JA72EZ36RV |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | October 1, 2007 |
Published in Issue | Year 2007 Volume: 7 Issue: 2 |