Hukuk felsefesinde birçok hukukçu tarafından tartışılmış konuların başında, hukuki pozitivizmin ayrılabilirlik tezi gelir. Bu tez, hukuk ile ahlak kavramları arasında zorunlu bir bağ olmadığını ifade eder. Ayrılabilirlik tezinin anlamı, çeşitli pozitivistler tarafından farklı şekillerde ortaya konmuştur. Klasik hukuki pozitivistler olarak adlandırılan Jeremy Bentham ve John Austin’e göre hukuk ile ahlak arasında zorunlu hiçbir bağ yoktur. Olan hukuk ile olması gereken hukuk birbirine karıştırılmamalıdır. Bu görüş geleneksel pozitivist anlayışı yansıtmaktadır. Hart gibi bazı pozitivistler ise ayrılabilirlik tezinin hukuk ile ahlak kavramları arasında zorunlu bir bağ olmadığı anlamının yanında, iki kavram arasında olumsal bir bağ olabileceği ihtimalini de kabul etmektedir. Kapsayıcı pozitivistler tarafından savunulan bu görüş, daha ılımlı bir hukuki pozitivizmin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bu çalışma ile hukuki pozitivizmin ayrılabilirlik tezinin, genel hatları itibariyle değerlendirilmesi hedeflenmiştir. Bu çalışma üç ana bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde hukuki pozitivizmin, ikinci bölümde ayrılabilirlik tezinin anlamına ilişkin olarak genel değerlendirmelerde bulunulmuştur. Üçüncü bölümde ise farklı düşünürlerin ayrılabilirlik teziyle ilgili görüşlerine yer verilmiştir.
hukuk ile ahlak rastlantısal bağ olan hukuk olması gereken hukuk
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2016 |
Gönderilme Tarihi | 1 Eylül 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: XX Sayı: 3-4 |
Bu Eser Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası (CC BY-NC 4.0) ile lisanslanmıştır.