Devlet başkanlığı makamına oturacak ismin belirlenmesi konusu bu topraklarda, Osmanlı’dan günümüze yoğun tartışmalara neden olmuştur. Osmanlı’da saray darbelerinin, entrikaların, cinayetlerin nedeni olan bu durumun, Cumhuriyet Türkiye’sinde de her ne kadar farklı yöntem ve metotlarla da olsa aynı yoğunlukta devam ettiği görülmektedir. Elbette ki makamın büyüleyiciliği özellikle mutlak monarşilerde tartışma götürmez. Fakat Cumhuriyet rejimiyle yönetildiğimiz dönemlerden itibaren de makamın yoğun çekiciliği ve ardı sıra koparılan fırtınaların bir sebebi olmalı. Sosyolojik bakımdan çok şeyler söylemek mümkün. Ancak Monarşi ve Cumhuriyet arasındaki bu bağlantı, her iki dönemde de devlet başkanlığı makamının etkinliğini ortaya koymaktadır. Dolayısıyla bu durumu yalnızca sosyolojik nedenlerle izaha kalkışmak yetersiz olacaktır. Konunun hukuki boyutu tamamlayıcı nitelik görür. Bu açıdan bu çalışmada cumhurbaşkanı seçimlerinin siyasal rejime etkileri yukarıda yaptığımız dönemsel tasniften hareketle incelenmeye çalışılacaktır. Buradan hareketle günümüze kadar yaşanan uygulamalar ele alınarak, politik yansımaları değerlendirilecektir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2013 |
Gönderilme Tarihi | 1 Ağustos 2014 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2013 Cilt: XVII Sayı: 3-4 |
Bu Eser Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası (CC BY-NC 4.0) ile lisanslanmıştır.