Türk Ticaret Kanunu’nun belki de en çok tartışılan konusu, denetime ilişkin getirdiği yeniliklerdir. Bu denetim sistemi ile 6762 sayılı eTK dönemindeki denetim sistemi tamamen değiştirilmiştir. 6762 sayılı Kanun’da denetim, özellikle de anonim şirketlerde, bir murakıp, eğer murakıplar birden fazla ise bir heyet halinde gerçekleştirilir idi. 6102 sayılı Kanun’un ilk halinde ise, sermaye şirketleri herhangi bir ayrıma tabi tutulmaksızın bağımsız denetime tabi kılınmıştı1. Bu yönüyle Mehazı olan Alman Ticaret Kanunu’ndan da bu yönde ayrılmıştır. Gerçekten, Almanya’da küçük sermaye şirketleri bağımsız denetime tabi tutulmamıştır (HGB §. 267 I).
6102 sayılı Kanunun ilk getirmiş olduğu bu sistemde üç türlü denetçi vardı: a) Hesap Denetçisi, b) İşlem Denetçisi c) Özel Denetçi. Kanun, yürürlüğe girmeden bir gün önce 6335 sayılı Kanunla yine bir değişiklik yapılarak denetim sistemi bir kere daha değiştirilmiştir ve bağımsız denetçilerin şirketi denetimi esas kılınmış ve işlem denetçisi kaldırılmıştır. Fakat hepsinden öte,
daha önceden bütün sermaye şirketleri denetime tabi iken 6335 sayılı Kanunla getirilen yeni sistemde sadece Bakanlar Kurulu Kararı ile belirlenecek olan şirketlerin denetime tabi olması esası benimsenmiştir. Aşağıda detayları ile incelenecek olmakla birlikte Bakanlar Kurulu ile
bağımsız denetime tabi tutulan şirketlerin sayısı, Türkiye’de bulunan şirketlerin çok azı idi. Bu durum da Türk hukukunda denetlenemeyen bir şirketler alanını ortaya çıkarmıştı ve eleştiriye açıktı2. Denetlenemeyen şirketlerin ortaya çıkaracağı bu sorun, görülmüş ve TBMM’de 28 Mart 2013 tarihinde kabul edilen Kanun’la yeni sisteme göre denetim sistemi bir kere daha değiştirilmiş ve denetimin kapsamı genişletilmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk |
Bölüm | Sempozyum Bildirileri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2012 |
Gönderilme Tarihi | 1 Eylül 2012 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2012 Cilt: XVI Sayı: 3-4 |
Bu Eser Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası (CC BY-NC 4.0) ile lisanslanmıştır.