1982 Anayasasının 159. maddesinde, mahkemelerin bağımsızlığı ve hakimlik teminatına göre kurulup görev yapacağı öngörülen Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK), oluşumu ve işleyişi ile farklı eleştirilere tabi tutulmaktadır. Bu bağlamda, bir yandan yedi kişilik Kurulda Adalet Bakanı ve Adalet Bakanlığı Müsteşarının bulunmasının yargı bağımsızlığını zedelediği; öte yandan Yargıtay ve Danıştay‟ın yaptığı seçimle göreve gelen beş üyenin sahip olduğu oyçokluğu nedeniyle, bu iki yüksek mahkemeden gelen üyelerin Kuruldaki ağırlığının çoğulcu oluşum modelini engellediği biçimin-deki eleştiriler yapılabilmektedir. Oluşumu yanında, kararlarına karşı yargı yoluna başvurulamaması ise HSYK ile ilgili bir başka eleştiri konusudur. HSYK‟nın işleyişine ilişkin sorunlar bugüne kadar gelinen süreçte değişik boyutlarıyla kendisini göstermiştir. Bazı yargı mensupları hakkında açılan disiplin soruşturmaları sonucunda veriler cezalar, hakim ve savcıların yükseltilmesi ve yine hiçbir objektif ölçüt geliştirmeksizin birinci sınıf hakim ve savcılar arasından Yargıtay ve Danıştay üyeliğine seçmede Kurulun tek başına belirleyici olması, bu sorunlardan sadece birkaçıdır. Kuşkusuz yargıdaki bu tür sorunların ortaya çıkmasında HSYK‟nın oluşumu ve işleyişinin de açık etkisi vardır. İşte bu çalışmada, uygulamada ortaya çıkan sorunları da dikkate alarak, HSYK‟nın oluşumu, yetkileri ve işleyişine ilişkin olarak ne tür adımların atılabileceği irdelenmiştir.
1982 Anayasasının 159. maddesi HSYK üye seçimi kooptasyon usulü
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2009 |
Gönderilme Tarihi | 1 Mart 2009 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2009 Cilt: XIII Sayı: 1-2 |
Bu Eser Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası (CC BY-NC 4.0) ile lisanslanmıştır.