Fıkıhta kaidelerin külli kaideler ve usul kaideleri şeklinde ikiye ayrıldığı genel olarak kabul edilmektedir. Fıkıh usulü kaideleri, bir hukukçunun kesinlikle bilmesi gereken, vazgeçilmez kurallardır. İster müçtehid derecesinde olsun isterse mukallit ya da daha alt derecede, bütün hukukçular bu kaideleri kullanarak hukukî faaliyetlerini gerçekleştirirler. Bir dil için gramer kuralları ne kadar önem taşıyorsa, fıkıh için de usul kuralları aynı derecede önemlidir. Yukarıda ilgili başlık altında da anlatıldığı üzere bu iki tür kaide arasında çok önemli farklılıklar bulunduğundan dolayı bunları aynı telakki etmek ve bu şekilde kullanmak doğru bir yol değildir. Makalemizde de usul kaideleri, külli kaidelerden ayrı olarak incelenmiş ve hukuk tarihi açısından usul kaidelerin takip ettiği süreç ortaya koyulmaya çalışılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2008 |
Gönderilme Tarihi | 1 Mart 2008 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2008 Cilt: XII Sayı: 1-2 |
Bu Eser Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası (CC BY-NC 4.0) ile lisanslanmıştır.