Avrupa hukukunun bugünkü kazammlanna ulaşması, yüzyılların birikiminin sonucudur. Bu kazanımlara ulaşmada kutsal metinlerin yorumu, bilimsel tecrübe, felsefi/sosyolojik anlayış farklılaşması, siyasal tercihler, iktisadi değişim önemli ölçüde etkili olmuştur. Fen bilimleri ile desteklenen sosyal bilimlerin lineer tarih anlayışı ve sosyolojik çözümlemeleri, 19. yy doğulu toplumların elitlerini ‘bilimsel’ yollarla ikna ederken, Batıda oluşan “yeni modemite”nin, askeri, siyasi ve ekonomik merkezi güç olması, mevzuatın da batılılaşması yönünde yönetici sınıfı zorlamıştır.
Özellikle Tanzimat Fermam sonrasında Osmanlı Devleti mevzuatında belirgin şekilde Batı kanunlarının etkisi görülür. Bunun çeşitli nedenleri vardır. Bu etki, Cumhuriyete kadar artan bir ivme ile de devam etmiştir. Laiklik yada sekülerlik “dini alan” ile “dünyevi alan” arasında bilinç- li/siyasal bir tercih olduğundan Osmanlı hukukunun batılılaşmasına “OsmanlI hukukunun romanizasyonu” denilmesinin daha uygun olacağını düşünüyoruz.
İncelememizde önce kıta Avrupasında hukukun laikleşmesi yolunda yaşanan tarihi ve felsefi/sosyolojik tecrübe, sonra da bu. tecrübenin Osmanlı hukukuna yansıması üzerinde durmaya çalışacağız.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2005 |
Gönderilme Tarihi | 1 Eylül 2005 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2005 Cilt: IX Sayı: 3-4 |
Bu Eser Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası (CC BY-NC 4.0) ile lisanslanmıştır.