Aile yaşamı ve bu yaşam içinde yer alan kişilerin davranıştan ve birbirleri ile olan ilişkileri ne kadar düzenli ve sağlıklı olur ise, gelecek kuşaklarda o derece sağlıklı ve topluma yararlı kişiler olacaklardır. Sağlıklı düzenli davranışları olan kişiler, sağlıklı ve düzenli davranan toplumu, sağlıklı ve düzenli davranan toplumda sağlıklı ve düzenli devleti meydana getirecektir. Aile içi şiddet ise, aile fertlerini dolayısıyla toplumu olumsuz bir şekilde etkilemektedir. Çünkü aile içi şiddet, aile içindeki bireylerin yaşama hakkım, vücut bütünlüğünü, kişilik haklarım ihlâl etmektedir. Aile içindeki bireylerin fiziki, ahlaki ve psikolojik yapılanın etkilemektedir. Biz bu çalışmada, aile içinde en fazla korunmayı gerektiren zayıf durumdaki kadını ve özellikle de çocukları ele alacağız. Çünkü, bedensel, zihinsel, ekonomik ve sosyal açıdan aile içerisinde en güçsüz ve çaresiz olan kişi çocuktur1^. Çocukların; küçük, zayıf ve tecrübesiz olmaları dolayısıyla, belli bir yaşa kadar her türlü tehlikeye karşı korunmaları gerekir.
Türkiye Cumhuriyetinin iç dinamikleri 4320 sayılı “Ailenin Korunmasına Dair Kanun” kadın ve çoçuklar
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2004 |
Gönderilme Tarihi | 1 Mart 2004 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2004 Cilt: VIII Sayı: 1-2 |
Bu Eser Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası (CC BY-NC 4.0) ile lisanslanmıştır.