Üye Devletler’in Topluluk Hukuku’nun ihlâlinden doğan sorumluluğunun Divan tarafından kabul edilmesiyle, Topluluk Hukuku’nun etkin geçerliliği yönünde önemli bir adım atılmıştır. Her hukuk devletinde olduğu gibi, Avrupa Topluluğu’nda da Üye Devletler’in üstlenmiş oldukları yükümlülüklerine uyma ve Topluluk Vatandaşları’nın haklarının korunması yönünde etkin kanun yollarının öngörülmesi zorunluluğunun yanı sıra, meydana gelmiş olan zararın belirli şartlar altında tazmin edilmesi, bir temel gereksinim teşkil etmektedir. Ancak Topluluk Hukuku’na aykırı her fiilin aynı zamanda tazminatı gerektireceği de düşünülemez100, aksi takdirde Üye Devîetler’in ihtiyaç duydukları serbest alanlar kabul edilemez biçimde kısıtlanmış otur. Nitekim Divan’m bu bağlamda şart koştuğu “yeterli nitelikteki ihlâl”, Topluluk Hukuku’na aykırı her durumda var sayılmamıştır. Netice olarak, Divan tarafından böyle bir sorumluluğun öngörülmesiyle, hem Topluluk Hukuku’nun fiili geçerliliği kuvvetlendirilmiş, hem de Üye Devletler’in üzerinde, Topluluk Hukuku’nu ciddiye alıp üstlendikleri yükümlülükleri zamanında ve Özenle yerine getirmelerine yönelik teşvikle karışık baskı oluşturulmuştur.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2004 |
Gönderilme Tarihi | 1 Mart 2004 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2004 Cilt: VIII Sayı: 1-2 |
Bu Eser Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası (CC BY-NC 4.0) ile lisanslanmıştır.