Bugün, hukukun küreselleşmesi yönünde eskiye nazaran önemli gelişmeler olmakla birlikte; henüz bunun gerçekleştiğinden söz etmek de mümkün değildir. Ancak, kesin olan bir şey var ki, oda mevcut hukuk sistemlerinin artık yetersiz kalmaya başladığıdır. Hukuk, gelişmelerin gerisinde kalmaya yüz tutmaktadır. Bunun bir sebebi de bir üst yapı kurumu olan hukukun, şimdiye kadar devlete doğrudan bağlı ve ona paralel bir seyir takip etmesidir demek yanlış olmaz. Örneğin televizyon, uydu ve internet gibi yeni vasıtalarla yapılan reklam ve satışlar hukuku yaya bırakmıştır. Bugün artık, gerek fikri, gerekse hukuki açıdan olsun, ürünü sabitlemek ya da hukuken kontrol etmek mümkün olmamaktadır. Mevcut yapı, maalesef bu gelişmelere ayak uydurma kabiliyetine sahip bulunmamaktadır. Hukukun gerçek küreselleşmesi için asıl gerekli olan güç, yine “küresel nitelikte bir konsensüsün" varlığıdır ki, buradaki konsensüsten anlaşılması gereken, devletler arasındaki bir işbirliğinden çok, bireylere kadar uzanan bir anlayış birliğidir. Aksi takdirde, hukukun küreselleşmesinden çok uluslararası hukuktan söz etmiş oluruz. Oysa günümüzde henüz bunu gerçekleştirebilecek ne küresel nitelikte bir konsensüs, ne de bunun yerini tutabilecek diğer bir güç söz konusudur. Zira, Edward H. Carr'ın da belirttiği gibi, insanlık ne dün ne de bugün “küresel nitelikte tek bir çatı” altında yaşama arzu ve olgunluğuna henüz ulaşmış değildir. Hatta hukukun küreselleşmesinden de önce, “uluslararası hukuk”u tam olarak işletecek bir konsensüs veya otorite dahi henüz mevcut değildir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2003 |
Gönderilme Tarihi | 1 Eylül 2003 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2003 Cilt: VII Sayı: 3-4 |
Bu Eser Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası (CC BY-NC 4.0) ile lisanslanmıştır.