İstanbul çevresinde sanayinin yeni yayılma alanları
İstanbul, Türkiye’de sanayi faaliyetlerinin büyük kısmının yer aldığı ilimizdir. Son Sanayi Sayımına (1980) göre Türkiye’de 9.009 adet ’’büyük sanayi” (10 ve daha fazla işçi çalıştıran) tesisi vardır. Bunun 4.045’i (% 44.9) İstanbul ilinde yer almıştır. Küçük sanayide de aynı durum gözlenmektedir. 1980 yılında Türkiye’de faaliyette olan 173.737 küçük sanayi tesisinin 36.475’i İstanbul'dadır.
İstanbul’da sanayi tesislerinin dağılışı bir ölçüde 1966 yılında İstanbul Belediye Meclisi’nce onaylanan İstanbul Sanayi Alanları Plânı ile etkilenmiştir. Bugün gerek şehrin içinde (örneğin Bomonti) gerek dışında sanayi faaliyetlerinin yoğun olduğu alanların çoğunun bu planla varlığı kabul edilmiş ya da oluşması öngörülmüştür. Ancak, adı geçen plân ile şehir idaresince resmen kabul edilen bu sanayi bölgelerinden artık sadece Halkalı, kısmen Rami, Kurtköy ve Küçükköy şehir dışı sayılabilir. Aslında bunlar da yer yer gecekondu ya da konutlarla sarılmıştır; dolayısıyla, konut alanlarıyla iç içe geçmiştir.
Böylece şehrin yakınındaki boş alanlar ortadan kalktıktan sonra, bir süreden beri de sanayi tesislerinin şehrin daha uzağındaki köyleri ya da tamamen boş olan tarımsal alanları, kuruluş yeri olarak seçtikleri gözlenmektedir. Bu kesimlerde yeni kurulan tesisler yanında, şehrin içinde giderek büyüyen tesisler de şehirin yayılmasına paralel olarak sürekli şehrin dışına çıkarak, bir kademeli göç olayı yaratmaktadırlar. Bu olay şehirin kırsal alanlara yayılış olayını daha da çabuklaştırmakta Ve böylece gerek tarımsal gerekse rekreasyonel (kıyı, yeşil alan, orman, vb.) alanların hızla ortadan kalkmasına yol açmaktadır. Bu nedenle, sanayi faaliyetlerinin yer seçimlerinin yalnızca şehir içinde değil, aynı zamanda şehrin yakın ve uzak çevresi olan kırsal alanda da belirlenmesinin zorunluluğunu ortaya çıkmaktadır. Bu ise, giderek elden çıkmakta olan kırsal alanlardaki arazi kullanılışı planlanırken en uygun yararlanmanın belirlenmesi, arazi kullanılış planlarının bölgesel bütünlük içinde ele alınmasını gerektirmektedir.
A summary of this article is Turkish
İstanbul çevresinde sanayinin yeni yayılma alanları
İstanbul, Türkiye’de sanayi faaliyetlerinin büyük kısmının yer aldığı ilimizdir. Son Sanayi Sayımına (1980) göre Türkiye’de 9.009 adet ’’büyük sanayi” (10 ve daha fazla işçi çalıştıran) tesisi vardır. Bunun 4.045’i (% 44.9) İstanbul ilinde yer almıştır. Küçük sanayide de aynı durum gözlenmektedir. 1980 yılında Türkiye’de faaliyette olan 173.737 küçük sanayi tesisinin 36.475’i İstanbul'dadır.
İstanbul’da sanayi tesislerinin dağılışı bir ölçüde 1966 yılında İstanbul Belediye Meclisi’nce onaylanan İstanbul Sanayi Alanları Plânı ile etkilenmiştir. Bugün gerek şehrin içinde (örneğin Bomonti) gerek dışında sanayi faaliyetlerinin yoğun olduğu alanların çoğunun bu planla varlığı kabul edilmiş ya da oluşması öngörülmüştür. Ancak, adı geçen plân ile şehir idaresince resmen kabul edilen bu sanayi bölgelerinden artık sadece Halkalı, kısmen Rami, Kurtköy ve Küçükköy şehir dışı sayılabilir. Aslında bunlar da yer yer gecekondu ya da konutlarla sarılmıştır; dolayısıyla, konut alanlarıyla iç içe geçmiştir.
Böylece şehrin yakınındaki boş alanlar ortadan kalktıktan sonra, bir süreden beri de sanayi tesislerinin şehrin daha uzağındaki köyleri ya da tamamen boş olan tarımsal alanları, kuruluş yeri olarak seçtikleri gözlenmektedir. Bu kesimlerde yeni kurulan tesisler yanında, şehrin içinde giderek büyüyen tesisler de şehirin yayılmasına paralel olarak sürekli şehrin dışına çıkarak, bir kademeli göç olayı yaratmaktadırlar. Bu olay şehirin kırsal alanlara yayılış olayını daha da çabuklaştırmakta Ve böylece gerek tarımsal gerekse rekreasyonel (kıyı, yeşil alan, orman, vb.) alanların hızla ortadan kalkmasına yol açmaktadır. Bu nedenle, sanayi faaliyetlerinin yer seçimlerinin yalnızca şehir içinde değil, aynı zamanda şehrin yakın ve uzak çevresi olan kırsal alanda da belirlenmesinin zorunluluğunu ortaya çıkmaktadır. Bu ise, giderek elden çıkmakta olan kırsal alanlardaki arazi kullanılışı planlanırken en uygun yararlanmanın belirlenmesi, arazi kullanılış planlarının bölgesel bütünlük içinde ele alınmasını gerektirmektedir.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 1984 |
Gönderilme Tarihi | 1 Temmuz 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 1984 Cilt: 2 Sayı: 1 |