Subliminal mesaj, aslında anlatıcının direk söylemediği ama
ekrandaki sahne veya satır aralarına sıkıştırarak izleyicinin / okuyucunun
hissederek algılamasını istediği gerçek vurgulardır. Her ne kadar bu kelimenin
kökeninde felsefik, psikanalitik bir çağrışım olsa da bu anlatım tarzı sadece
felsefe,psikoloji gibi bilim dallarında değil aynı zamanda sinema, reklam vb
yerlerde sürekli karşılaştığımız durumdur. Oysa subliminal mesajın edebî
eserlerdeişlenişi üzerine her halde bir yazı kaleme alınmadı. Okuyucunun
dikkati bu yöne çekilmeyince de bu stilde yazılıp ta okunan eserlerin çoğu
güzel bir macera, ya da sonu hüsranla biten bir anı olarak belleklerde yerini
aldı. Ancak belleklerde bir anı olarak kalan bu duyguların bir zaman sonra
şekillenerek düşünce halini alması hatta okuyucu düşüncesini şekillendiren
etkenler arasında önemli bir yer tutması beni ister istemez eserlerdeki
subliminal stile dikkat çekmeye zorlamıştır. İşte ben bu açıdan edebî eserlerde
subliminal mesaj ve yazar-okuyucu ilişkisini bu makalede ele aldım. Makalede
Türk ve dünya edebîyatından iki örnek irdelenmiş, Reşat Nuri Güntekin’in
Gökyüzü romanı mercek altına alınmıştır. Elde edilen bulgularla bazı önerilere
yer verilmiştir.
Subliminal roman okuyucu edebî eser makale Gökyüzü Reşat Nuri Güntekin
Konular | Din Araştırmaları |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Mayıs 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 1 Sayı: 1 |