" />" />
Anlatıda, olay örgüsünün iki seviyesi vardır. Bunlardan ilki, olaylar dizisini yaratan yazarın olay örgüsüdür. İkincisi, hedefler belirleyen, planlar, entrikalar, komplolar kuran ve olayları kendi çıkarlarına göre düzenlemeye çalışan karakterlerin olay örgüsüdür. Hem yazar hem de karakterler açısından olay örgüsünün meydana getirilmesi şu iki kontrolü sağlamak içindir: Bunlardan ilkinde yazar için önemli olan belirli bir deneyim geçirmesi gereken okuyucu üzerinde kontrol kurulmasıdır. İkincisinde ise karakterler için önemli olan da diğer karakterlerin ve hayatın raslantısallığı üzerine kontrol kurulmasıdır. Ancak bazen yazarın hedefleri, karakterlerin hedefleriyle çelişir. Yazar, okuyucu üzerinde belirli bir etki yaratmak için yoğun gerilim, merak veya okurun özdeşim kuracağı şekilde karakterlerin belirli eylemlerde bulunmasını sağlamalıdır. Ancak bu duruma yönelik hareket etmek anlatı mantığına aykırıdır. Çünkü bu durum, karakterlerin menfaatlerine hizmet etmez veya karakterlerin kişilik özellikleriyle uyumlu değildir. Bu makalede, yazarın ve karakterin hedefleri arasındaki çatışmadan kaynaklanan iki tür estetik açıdan zayıf olay örgüsünü değerlendireceğim. Bunlardan birincisi, olay örgüsünde yazarın aktif bir müdahalesi, yani bilgisayar korsanlığı gibi olan hilelerle sorunu çözme girişimidir. Ben buna (Bundan böyle BOÖH diyeceğim.) “basit olay örgüsü hileleri” diyeceğim. Diğeri ise problemi görmezden gelmek veya anlatımdaki stratejiyi örtbas (veya ihmal) etmekten kaynaklanan durumdur. Bu, senaristler arasında (Bundan böyle OÖD diyeceğim.) "olay örgüsü delikleri" olarak bilinmektedir. Sofistike okuyucunun şikayetlenmesine sebep olan türden olaylara yapılan bu vurguyla, hem klasik hem de post-klasik anlatım biliminin neredeyse tamamen tanımlayıcı geleneğinden kopacağım ve makalede Aristoteles'in Poetika'sının kuralcı ruhuna daha yakın bir değerlendirmeyi benimseyeceğim. Aristoteles, trajediyi ele alırken olay örgüsü kurmanın iyi ve kötü yollarının bir taslağını çizer. O, trajik olay örgüsünün iki tür olay için çok önemli olduğunu düşünür. Bunlardan ilki bahtın dönüşü ve karakterlerin cehaletten aydınlanmaya geçtiği, bilgisizlikten farkına varma (anagnorisis) sahneleridir. (Oedipus Rex'teki gibi her iki olay da aynı anda gerçekleştiğinde olay örgüsü daha iyidir.) Aristoteles'in alt düzey olay örgüsü örneklerinde farkına varma, Ulysses'in yüzündeki kimliğini ortaya çıkaran yara izi gibi semboller ve dış simgeler aracılığıyla sağlanır. Aslında sanatsal kurguda, farkına varma kavramı; karakterlerin çizdiği çıkarımlarla, hafızayla veya en iyi durumda "olay akışının kendisinden" ortaya çıkar. Bu, olay örgüsünün meydana getirdiği koşullar dâhilindeki olası eylemlerden kaynaklanmaktadır. Bu tür bir harekete geçişin en önemli örneği, Oidipus'un babasının cinayetiyle ilgili bir soruşturma başlatma kararı ve bunun sonucunda katilinin kendisi olduğunu keşfetmesidir. Bu örneklerden, iyi olay örgüsünün karakterlerin mizaçları ve mantıksal akıl yürütmeleriyle ilerletildiği, kötüsünün ise yazarın izlerini taşıyan geçici özel bir amaç için dış koşullar tarafından yönlendirildiği olarak genelleştirilebilir. BOÖH, kötü hazırlanmış, zorlanmış, hile dolu bir çantadan kullanılacak şeyin hazırca alınması gibidir ve onun bir bütün olarak olay örgüsündeki işlevi çok açıktır. Kısacası, BOÖH bir anlatı klişesidir. Bu yüzden ben, buna olay örgüsündeki beklenmedik gelişmeden ziyade olay örgüsündeki hile diyorum.
Anlatı Tasarımı Olay Örgüsü Hileleleri Olay Örgüsü Delikleri
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Edebi Teori |
Bölüm | ÇEVİRİ MAKALELER |
Çevirmenler | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ekim 2021 |
Gönderilme Tarihi | 1 Nisan 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 5 Sayı: 2 |
DERGİPARK bünyesinde faaliyet gösteren Edebî Eleştiri Dergisi (Journal of Literary Criticism) hakemli ve bilimsel bir dergidir. Dergimiz, hem ulusal ölçekli TR DİZİN'de hem de uluslararası ölçekli MLA'da taranmaktadır.