Bu
çalışmada, Atıf Yılmaz’ın Ahh Belinda
filmi, yirminci yüzyılın başlarında
dünyada yaşanan insanlık hezeyanlarına karşı, şiirde, resimde ve sinemada,
manifestolarla açıklanan belli bir politika anlayışı çerçevesinde gelişen gerçeküstücü
akım çerçevesinde analiz edilmektedir. Gerçeküstücülük, bireyin ve iç
dünyasının irdelenmesini amaçlarken, kimliğe, bilince, akla ve bedene ilişkin
soruları temel alır. Türk sinemasında, 1980
sonrası çoğunluğu Atıf Yılmaz tarafından yönetilen kadın filmlerinde de,
kadınların kimlik sorunu ve toplumsal yaşamda karşılaştıkları zorluklar dile
getirilir. Bu çalışmada ele alınan Ahh
Belinda filmi, gerçeküstücülük çerçevesinde analiz edilirken, Duplessis’in
çalışmasında belirlediği öne çıkan tekniklerin filmde yer alış biçimine
odaklanılmaktadır. Filmin anlatısal, tematik ve sinematografik unsurları bu
çalışmada belirlenen teknikler doğrultusunda araştırılmaktadır. Sonuçta filmin,
gerçeküstücü bir anlatım benimserken, Duplessis’in vurguladığı unsurlardan
düşleri, paranoyayı, mizahı ve kimlik geçişini kullandığı belirtilmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İletişim ve Medya Çalışmaları |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ekim 2019 |
Gönderilme Tarihi | 17 Temmuz 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Sayı: 5 |