İşin geleceğine dair tartışmalarda öne çıkan iddialardan birisi işin kendisinin
bir tür yok oluşa sürüklendiğidir. İş-sonrası toplum kuramcıları otomasyon ile
insanın üretim sürecinden tamamen ya da büyük ölçüde çıktığı bir toplumun
doğmakta olduğunu ileri sürmektedirler. Kapitalist üretim tarzı esasen işe ve
emek gücünün istihdamına dayandığı için, işin son bulması kapitalist toplumun
da kendiliğinden çözülmesi olarak yorumlanmaktadır. İş-sonrası kuramcılar
otomasyon ve teknolojik gelişmeleri teşvik eden unsurları görmekle birlikte, onu
sektörel ve coğrafi olarak sınırlandıran etkenleri genellikle küçümsemektedirler.
Teknolojik gelişmeleri sermaye birikimi bağlamından kopartarak, onun özgün
kullanım biçimi ve aksi yöndeki etkilerini göz ardı etmektedirler. İş-sonrası kuramcılarının
iddialarının aksine güncel veriler işlerin azalmadığını, yoğun otomasyonun
kullanıldığı ülkelerde dahi yeni işgücüne ihtiyaç duyulduğunu göstermektedir.
Teknoloji, sermaye birikiminin amaçları doğrultusunda kullanılmakta,
bu nedenle iş ortadan kalkmak bir yana yoğunlaşmakta ve tüm yaşamı kapsama
eğilimi göstermektedir. İş-sonrası toplum kuramcılarının temel varsayım ve öngörülerinin
kuramsal ve olgusal olarak hatalı olduğu görülmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sosyoloji (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 5 Temmuz 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 5 Temmuz 2024 |
Gönderilme Tarihi | 3 Ocak 2024 |
Kabul Tarihi | 6 Haziran 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: 1 |