Ekonomik büyüme ve kalkınmada geri kalmış ve gelişmekte olan ülkelerin temel sorunlarının bilgi eksikliği, teknoloji yetersizliği ve sermaye eksikliği olduğu ve bu sorunların ülkeleri dış finansmana yönlendirdiği bilinmektedir. Reel sektörü hammadde, enerji ve sermaye mallarında dışa bağımlı ülkelerde faaliyet gösteren yabancı şirketler yatırım yaptıkları ülkelerde istihdam artışına ve ekonominin büyümesine katkı sağlamaktadırlar. Yabancı sermaye ülkeye Doğrudan Yabancı Yatırımlar ve Portföy Yatırımları olarak giriş yapabilmektedir. Yüksek faiz oranlarına sahip ülkeler arasında ilk sıralarda yer alan Türkiye’nin özellikle kısa vadeli portföy yatırımları tarafından tercih edilmesi risk oluşturmaktadır. Sıcak para olarak nitelenen portföy yatırımlarının ani çıkış ve girişleri krize neden olabilmektedir. COVID-19, Dünya Sağlık Örgütü tarafından 11 Mart 2020 ‘de pandemi olarak ilan edilmiş olup, insan yaşamının tüm boyutları üzerinde etkili olmaktadır. Pandeminin tüm dünya ülkelerinde kısa sürede yayılması hem sağlıkta hem ekonomide küresel ölçekte önlemler alınmasını gerektirmiştir. Bu çalışmada uluslararası sermaye giriş-çıkışlarının pandemi sürecinde Türkiye’de yarattığı olumlu ve olumsuz etkiler analiz edilerek, Türkiye ekonomisini genel olarak nasıl etkilediği araştırılmış ve COVID-19’un ortaya çıkardığı koşulların bir ani duruş krizine yol açıp açmadığı teorik olarak tartışılmıştır.
COVID-19 Pandemi Küreselleşme Uluslararası Sermaye Akımları Sudden Stop
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Ekonomi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 |