Feminist iktisat genel yargı aksine
kadını kayıran, üstün tutan bir iktisadi görüş olmamıştır. Aksine tüm bireyler
için eşitlik ve adalet istemektedir. Yakın geçmişimize kadar feminist öğreti
yokluğunda ileri gelen iktisatçılar dahil kadın emeğini görmezden gelip ekonomi
dışında tutmuş, kadını erkeklere ait mal olarak dahi görmüşlerdir. Bu noktada
feminist iktisadın doğuşu kaçınılmaz olmuştur. Feminist iktisat öğreti
doğrultusunda ana-akım iktisat ve günümüz ekonomisi incelendiğinde görülüyor ki
kadının rolü yüzyıllardır değişmemiştir. Kadın iş hayatına girmiş olsa dahi
erkeklerle aynı ücretleri almamış, eşit şartlarda çalışamamıştır. Yanı sıra
kadınların iş hayatında olmasından daha önemli olan ve sorunun temelinden
çözümüne yardımcı olacak düşünce, iktisada kadın bakış açısının getirilmesidir.
Ataerkil bir düşünce tarzı aksine, anaerkil yani realist olmasının yanında daha
adaletli, keskin hatları daha yumuşatılmış bir düşünce tarzının benimsenmesi,
ataerkil yapının kadınları ekonomi dışında tutmaya çalışmasının ortaya
çıkardığı düşünceyi temelinden ortadan kaldırabilecek bir çözümdür.
Kadın istihdamına bakıldığında
ülkeler ve gelişmişlik düzeyleri açısından farklılık gösterse de aslında
kadınların yaşadığı sorunlar tüm dünyada aynıdır. Ve bu sorunların temelinde
bulunan en büyük neden yüzyıllardır toplumlardaki zihniyetin değiştirilememiş
olmasıdır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Ekonomi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 1 Sayı: 2 |