1990'lardan itibaren çağdaş sanat platformunda kendin yeniden anlamlandıran olgulardan biri sanat eseri ile izleyici arasındaki ilişkidir. Bu anlamlandırma süreci sanat eserinin ilişkisel bir sürece bağlı olma durumundan beslenmektedir ve bir disiplin olarak performanstan tamamen ayrıdır. Yapıt ile izleyici / ziyaretçi / katılımcı / alılmayıcı ilişkisinin etkileşimsel, durağan ve durağan olmayan nitel yönleri eserin estetiğinin bir iştirak etme problematikine dayandığının altını çizmektedir. Özellikle Anish Kapoor'un kamusal alanlarda gerçekleştirdiği melez yapıtları hem geleneksel anlamda biricik form üretme yöntemini elde tutmakta hem de bağıntısal olarak yapıtın strüktürünü de işin içine katarak işler hale getirmektedir. Buradaki esas bağlam yapıtın görüntüsel / yüzeysel ve içsel dinamiğinin yeniden okunması değil eserin bir form olarak izleyici ile arasında kalan ince yörüngede cereyan eden sirkülasyonun estetiği üzerinedir. Estetiğin çift yönlülüğü, sanat yapıtını ve pratiğini daha yeni yollardan okumayı gerektirmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | SANATÇI - ESER / SERGİ - KONSER ELEŞTİRİ |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 12 Mart 2014 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2014 Sayı: 2 |