Osmanlı Devleti ile Sovyet Rusya Cumhuriyeti arasında 15 Aralık 1917 tarihinde Kafkas cephesindeki savaşı sona erdiren Erzincan Ateşkes Antlaşması imzalanarak bir sınır hattı belirlenmiştir. Akabinde Rus orduları bölgedeki Kürtlerin Ermenilere saldırmalarını önlemek bahanesiyle silahlarını Ermeni komitacılara bırakmak suretiyle yavaş yavaş Doğu Anadolu Bölgesi’nden çekilmeye başlamıştır. Ancak esas gayeleri ivedilikle Ermeni Komitacıları silahlandırarak Anadolu’nun doğusunda Ruslara bağlı bir Ermeni Devleti oluşturmaktı.
Rus ordularının Erzincan’dan Erzurum’a intikalinden sonra bölgede emniyet ve asayiş tamamen bozulmuştur. Oluşan otorite boşluğundan faydalanan Ermeniler, Doğu Anadolu’da bir Ermeni Devleti kurma hayaline kapılmışlardır. Bunu gerçekleştirmek amacıyla da kadın, erkek, yaşlı, genç, çocuk demeden bölgede yaşayan sivil Müslüman halka sistematik bir şekilde işkence etmişlerdir. Ermeni komitacılar ayrıca yerleşim yerlerini de yakıp yıkarak insanları camilere ve evlere doldurup diri diri ateşe vermişlerdir. Bu duruma son verilmesi amacıyla III. Ordu komutanı Mehmed Vehib Paşa, Rus Kafkas Orduları Komutanı General Odişelidze ve General Prjevalski’ye durumun vahametini bütün çıplağıyla anlatan bir dizi telgraflar göndermiştir.
Bu çalışmanın amacı Erzincan Ateşkes Antlaşması’ndan sonra Ermeni komitacılarının Anadolu’nun doğusunda gerçekleştirdikleri mezalimin Osmanlı ve Rus komutanların yazışmalarına yansımasını ortaya koymaktadır. Çalışmada Tiflis’teki Gürcistan Devlet Arşivleri’nde bulunan Rusça telgraflar üzerinden bölgedeki Ermeni mezalimiyle ilgili değerlendirmeler yapılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ağustos 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Sayı: 66 |