Hikmet Elitaş, a poet from Karaman, represents a unique lyrical sensibility that oscillates between tradition and modernity, intertwining personal sorrow with collective consciousness. His poetic universe is woven with themes such as absence, waiting, and love, while offering a poetics of silent searching marked by inertia, introspection, and surrender. In Elitaş’s poetry, the beloved is not a tangible presence but rather an unreachable dream, a fading memory, or an inner object of yearning. The desire for union is apparent, yet it is accompanied by a reluctance to act-resulting in a distinctively passive lyricism. Drawing upon the traditions of both folk and classical Ottoman poetry, Elitaş's poetic language is enriched by a modern sensibility. The imagery -built around motifs such as “the road,” “the bird,” “the lantern,” “dawn,” and “twilight”- frequently evokes Karaman, which emerges as the emotional and poetic landscape of his work. The poet's religious and spiritual sensitivity, shaped by Sufi references, reinforces his connection to cultural memory. His verses, at times, echo the simplicity of Yunus Emre, the inward call of Mevlânâ, and the directness of Karacaoğlan. Approximately fifty of his poems have been set to music, some of which have entered the TRT (Turkish Radio and Television) repertoire. These verses, inspiring both folk and classical Turkish music, have further consolidated his literary identity. Favoring syllabic meter, Elitaş speaks in a voice that is simultaneously national and lyrical, individual and communal. This study aims to examine the life, literary identity, major themes, and formal characteristics of Hikmet Elitaş’s poetry within a holistic framework.
Karamanlı şair Hikmet Elitaş, şiirlerinde bireysel acı ile kolektif duyarlılığı harmanlayan, gelenekle modern arasında salınan özgün bir lirizmin temsilcisidir. Onun şiir evreni ayrılık, bekleyiş ve sevda gibi duygularla örülmüş; eylemsizlik, içe dönüklük ve teslimiyetle derinleşmiş bir sessiz arayış poetikası sunar. Elitaş’ın şiirlerinde sevgili, somut bir varlık olmaktan çok, ulaşılamayan bir hayal, zamanla silikleşen bir hatıra yahut içsel bir özlem nesnesidir. Kavuşma arzusu belirgindir, fakat adım atmak yerine beklemek tercih edilir; bu da şiirlerine özgün bir pasif lirizm katar. Elitaş’ın şiir dili, halk ve divan şiiri geleneğinden beslenirken, modern duyarlılıklarla örülmüştür. “Yol”, “kuş”, “fener”, “seher”, “şafak” gibi mazmunlarla örülen imge dünyasında Karaman sıkça yer alır; şehir, aşkın mekânı ve şiirin coğrafyası olarak şiirlerde belirginleşir. Ayrıca şairin dinî ve manevî duyarlılığı, tasavvufî göndermelerle birleşerek şiirsel sesin kültürel belleğe yaslanmasını sağlar. Onun dizeleri kimi zaman Yunus’un dilini, Mevlâna’nın iç çağrısını, Karacaoğlan’ın doğrudan duyuşunu anımsatır. Elli kadar şiiri bestelenmiş, bir kısmı TRT repertuvarına girmiştir. Halk ve sanat müziğine ilham veren bu dizeler, şairin edebî kimliğini daha da pekiştirmiştir. Şiirlerinde çoğunlukla hece ölçüsünü tercih eden Elitaş, hem millî hem lirik hem bireysel hem de toplumsal bir sesle konuşur. Bu çalışma, onun hayatı, edebî kişiliği, şiirlerinde işlenen temalar ve biçimsel üslubunu bütünlüklü bir yapıda değerlendirmeyi amaçlamaktadır.
| Birincil Dil | Türkçe | 
|---|---|
| Konular | Türkiye Sahası Yeni Türk Edebiyatı | 
| Bölüm | Temmuz | 
| Yazarlar | |
| Yayımlanma Tarihi | 29 Temmuz 2025 | 
| Gönderilme Tarihi | 30 Mayıs 2025 | 
| Kabul Tarihi | 13 Haziran 2025 | 
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 2 Sayı: 1 |