Günümüzde sağlık ve teknoloji alanında yaşanan gelişmeler doğrultusunda yaşam beklentisi artmakta ve insanlar daha uzun yaşamaktadır. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) önümüzdeki yıllarda yaşlı nüfusun daha da artış göstereceğini öngörmektedir. Uzamış yaşam beklentisi ve yaşlı nüfustaki artışın sağlık sistemi üzerinde etkileri olması beklenmektedir. Birçok farklı sebebe bağlı olarak gelişebilen, atipik semptomlarla seyreden bireyin yaşam kalitesini, bağımlılık düzeyini ve mortaliteyi yakından etkileyen ve ileri yaşlarda görülen durumlar geriatrik sendrom (GS) olarak tanımlanmaktadır. GS’lerin erken tanılanması, yaşlı bireyin yaşam kalitesini arttırma, hastaneye yatışları azaltma, tedavi süresini kısaltma ve mortaliteyi önlemede en önemli kriterdir. Sık görülen GS’ler arasında düşme, kırılganlık, polifarmasi, osteoporoz, sarkopeni, malnütrisyon, deliryum, inkontinans ve basınç yaraları yer almaktadır. Başta hemşireler olmak üzere tüm sağlık profesyonellerinin GS’leri yakından tanıması, önleme, erken tanı ve tedavi süreçlerinde etkin rol oynaması, hasta merkezli bir bakım planı oluşturarak uygulamaya koyması, bireyin ve yakınlarının ihtiyacına yönelik eğitimler planlayarak kendi sağlıklarını yönetmede aktif rol almalarını sağlaması yaşlı bireyin sağlığının sürdürülmesi ve yaşam kalitesinin korunması açısından büyük önem taşımaktadır.
geriatri geriatrik sendrom düşme kırılganlık üriner inkontinans
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hemşirelik |
Bölüm | Derleme Bölümü |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2022 |
Gönderilme Tarihi | 1 Nisan 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 9 Sayı: 1 |