Introduction: Evaluation of the mental status of health workers and related factors will be beneficial in terms of reducing mental disorders such as stress, depression, and anxiety, protecting the workforce and increasing the quality of service provided. The study aimed to determine the mental status of the workers and evaluate their burnout levels. Methods: The study is a cross-sectional study conducted with 307 workers working in Eskişehir Osmangazi University Hospital. Depression Anxiety Stress Scale-21 (DASS-21) and Short Form of Burnout Scale (BMS) were used. Shapiro-Wilk, Chi-Square, Logistic Regression, and Spearman Correlation analyzes were used in statistics. Results: The mean age of 163 men and 144 women in the study group was 36.1±7.9 years. Anxiety, depression, and stress suspicion frequencies were 24.4%, 26.1%, and 14.7%. The mean scores of the study group were 2.5 ± 3.9, 3.1 ± 4.7, and 3.3 ± 4.8 for anxiety, depression, and stress sub-dimensions. The mean score they got from the BMS was 24.6 ± 14.8. A positive correlation was found between the scores obtained from the DASS-21 sub-dimensions and the scores obtained from the BMS. Conclusion: In terms of depression, anxiety, and stress, psychiatric treatment history and having problems with physical conditions in the working environment were determined as risk factors. A positive correlation was found between depression, anxiety, stress levels, and burnout levels.
Giriş: Sağlık çalışanlarının ruhsal durumlarının ve ilişkili faktörlerin değerlendirilmesi, stres, depresyon, anksiyete gibi ruhsal bozuklukların azaltılması, iş gücünün korunması ve verilen hizmetin kalitesinin artırılması açısından faydalı olacaktır. Araştırmada çalışanların ruhsal durumlarının belirlenmesi ve tükenmişlik düzeylerinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Yöntemler: Araştırma, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Hastanesi'nde çalışan 307 işçi ile gerçekleştirilen kesitsel bir çalışmadır. Depresyon Anksiyete Stres Ölçeği-21 (DASÖ-21) ve Tükenmişlik Ölçeği Kısa Formu (TÖKF) kullanılmıştır. İstatistiklerde Shapiro-Wilk, Ki-Kare, Lojistik Regresyon ve Spearman Korelasyon analizleri kullanıldı. Bulgular: Çalışma grubundaki 163 erkek ve 144 kadının yaş ortalaması 36,1±7,9 yıl idi. Anksiyete, depresyon ve stres şüphesi sıklıkları %24.4, %26.1 ve %14.7 idi. Çalışma grubunun anksiyete, depresyon ve stres alt alanları için ortalama puanları 2.5 ± 3.9, 3.1 ± 4.7 ve 3.3 ± 4.8 idi. TÖKF’den aldıkları ortalama puan 24.6 ± 14.8 idi. DASÖ-21 Alt Alanlarından alınan puanlar ile TÖKF'den alınan puanlar arasında pozitif bir ilişki bulunmuştur. Sonuç: Depresyon, anksiyete ve stres açısından, psikiyatrik tedavi öyküsü ve çalışma ortamındaki fiziksel koşullarla ilgili sorun yaşama risk faktörleri olarak belirlendi. Depresyon, anksiyete, stres düzeyleri ve tükenmişlik düzeyleri arasında pozitif bir ilişki bulundu.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Klinik Tıp Bilimleri |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ağustos 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 3 Sayı: 2 |