Giriş: Trombofili, tromboza eğilimi artıran, edinilmiş veya kalıtsal olabilen bir durumdur. Gebelikte trombofili preeklampsi, intrauterin büyüme geriliği ve düşük gibi çeşitli komplikasyonlara yol açabilir. Bu çalışmanın amacı, spontan ve tekrarlayan gebelik kaybında (TGK) FXIII Val34Leu ve PAI 4G/5G polimorfizmi arasındaki ilişkiyi karşılaştırmalı olarak araştırmaktır.
Yöntemler: Bu vaka-vaka çalışmasına 408 TGK tanılı kadın ve 128 spontan abort (SA) ve benzer aile öyküsü tanılı kadın olmak üzere toplam 536 kişi katıldı. Bu varyantların genotip ve alel frekanslarını ve iki grup arasındaki anlamlılığı istatistiksel olarak araştırmak için SPSS-22 kullanıldı.
Bulgular: TGK ve SA hastalarının ortalama yaşları sırasıyla 29,50 ± 5,46 ve 30,02 ± 6,03 yıldı. Her iki grupta en sık görülen varyant Val/Val iken, en az görülen varyant Leu/Leu FXIII Val34Leu idi. Leu/Leu FXIII Val34Leu varyantı için TGK ve SA hastaları arasında genotip ve alel dağılımları açısından anlamlı bir fark yoktu (p=0,167 ve 0,174). SA ve TGK grupları arasında PAI-1 4G/5G polimorfizminin genotip ve alel frekansları açısından anlamlı bir fark gözlenmedi (p=0,110 ve 0,092). Spontan düşük öyküsü olan hastalarda PAI 4G/4G ve FXIII Val/Val kombine mutasyonları (%23,4) TGK hastalarına (%21,0) göre daha baskındı.
Sonuç: Her iki grupta plazminojen aktivatör inhibitörü-1 4G/4G ve FXIII Val/Val genetik varyantlarının sıklığı ve kombinasyonu açısından anlamlı bir fark bulunmaması, bu varyantların hem tekrarlayan gebelik kaybı olan hem de tek düşük yapan kadın hastalarda önemli olabileceğini göstermektedir.
FXIII Val34Leu PAI-1 4G/5G tekrarlayan gebelik kaybı spontan düşük trombofili.
Introduction: Thrombophilia is a condition that increases the tendency to thrombosis and can be acquired or hereditary. If thrombophilia is present during pregnancy, it can lead to various complications such as preeclampsia, intrauterine growth retardation and miscarriage. The aim of this study was to comparatively investigate the association between FXIII Val34Leu and PAI 4G/5G polymorphism in spontaneous and recurrent pregnancy loss (RPL).
Methods: A total of 536 people participated in this case-case study, including 408 women diagnosed with RPL and 128 women diagnosed with spontaneous abortion (SA) with a similiar family history. SPSS-22 was used to statistically investigate the genotype and allele frequencies of these variants and the significance between the two groups.
Results: The mean age of the RPL and SA patients was 29.50 ± 5.46 and 30.02±6.03 years, respectively. The most common variant in both groups was Val/Val, while the least common variant was Leu/Leu FXIII Val34Leu. There was no significant difference in genotype and allele distributions for the Leu/Leu FXIII Val34Leu variant between RPL and SA patients (p=0.167 and 0.174). In our study, no significant difference was observed between SA and RPL groups in terms of genotype and allele frequencies of PAI-1 4G/5G polymorphism (p=0.110 and 0.092). PAI 4G/4G and FXIII Val/Val double mutations were dominant in patients with spontaneous abortion (23.4%) compared to RPL patients (21.0%).
Conclusions: The absence of a significant difference in the frequency and combination of plasminogen activator inhibitor-1 4G/4G and FXIII Val/Val genetic variants in both groups suggests that these variants are important both in patients with recurrent pregnancy loss and in patients with a spontaneous abortion.
FXIII Val34Leu PAI-1 4G/5G recurrent pregnancy loss spontaneous abortion thrombophilia.
The study protocol was approved by the ethical committee of Eskisehir City Hospital (Protocol Number: ESH/BAEK/2025/134).
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Tıbbi Genetik (Kanser Genetiği hariç) |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Temmuz 2025 |
Gönderilme Tarihi | 21 Mayıs 2025 |
Kabul Tarihi | 17 Temmuz 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 6 Sayı: 2 |