Genellikle kasidelerin teşbib bölümü veya mesnevîlerin arasında yer alan bahâriyye manzumeleri Klâsik Türk Edebiyatı’nın rağbet gören türlerinden biri olmuştur. Bu mevsimde değişime ve canlılığa uğrayan tabiat, Osmanlı şairlerini derin bir sevinç ve coşkuya sevketmiş akabinde baharı ve bu mevsimin doğal güzelliklerini konu edinen manzumeler yazmışlardır. Bu şiirlerde tabiat son derece canlı ve parlak bir şekilde tasvir edilmiş, yer yer mübâlağa sanatı vasıtasıyla baharla ilgili unsurlara dikkat çekilmeye çalışılmıştır. Klâsik Türk Edebiyatı dairesi içerisinde bu duyguları terennüm eden, ekseriyetle devrin padişahına sunulan birçok bahar şiiri yazılmıştır. Örneğin Erzurumlu Nef‘î’nin (ö. 1635) Sultan IV. Murad için kaleme aldığı “esdi nesîm-i nev-bahâr açıldı güller subh-dem” mısraıyla başlayan kasidesi bahar tasvirlerinin yer aldığı güzide manzumelerin başında gelmektedir.
Kaynakların işaret ettiğine göre Ali Bahar Efendi (ö. 1813) Acem asıllı olup sonradan İstanbul’a gelmiş ve müderrislik görevinde bulunmuştur. Üsküdar kadılığı da yapan şairin Farsça ve Türkçe şiirler kaleme aldığı ifade edilmektedir. Ali Bahar Efendi bahsi geçen geleneğin tesirinde kalarak devrin hükümdarı Sultan III. Selim’e (ö. 1808) dokuz adet bahâriyye kasidesi sunmuştur. Bu kasidelerin beşi Türkçe, dördü ise Farsça-Türkçe karışık kaleme alınmıştır. Sultan III. Selim’in tahta çıkışına (1789) binaen telif edilen bu kasideler, bahâriyye türünde olup tamamı bahar tasvirleri ve III. Selim’in methinden ibarettir. Bu yazıda kısaca bahâriyye türünün genel hususiyetleri ifade edildikten sonra Ali Bahar Efendi’nin şahsiyetiyle beraber daha önce yayımlanmayan beş adet bahâriyye konulu kasidesi tanıtılacaktır.
Klâsik Türk Edebiyatı, Kaside, Bahâriyye, Ali Bahar Efendi, III. Selim
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | MAKALELER |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Ağustos 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 3 Sayı: 2 |