Klasik Türk şiirinde nazire yazma geleneği 14. yüzyıldan günümüze kadar devam etmiş bir gelenektir. Bu gelenek, şairler arasında adeta bir okul vazifesi görmüş, yeni şairlerin yetişmesini ve şiir meclislerinin canlılığını devam ettirmesini sağlamış, birbirleriyle çağdaş olan şairler arasında veya daha önceki yüzyıllarda yaşamış olan şairlerle sonrakiler arasında metinler arası bir köprü kurarak aynı redif veya kafiyeye farklı zaman ve zeminlerden anlam pencerelerinin açılmasını sağlamıştır.
Nazire geleneği Osmanlı sahası şairleri arasında çok daha sıklıkla görülmekle birlikte başta Nevâyî olmak üzere Çağatay, Azerbaycan sahasının temsilcisi şairlerin eserleri de Anadolu’ya farklı dolaşım ağlarıyla gelmiştir. Bu şairlerden biri de Azerbaycan sahasında yetişmiş olan Kişverî’dir. Şairlik yönüyle Ali Şir Nevâyî’nin yakın takipçisi ve söyleyişteki lirizmiyle Fuzûlî’nin öncüsü olarak değerlendirilen Kişverî’nin Türkçe divanında bulunan “gidelüm bâri şehrüngdin” redifli gazeline Osmanlı sahası 15. ve 16. yüzyıl divanlarında altı şairde rastlanmıştır.
Bu makalede Kişverî’nin ilgili gazeli ile Anadolu sahasındaki aynı redifli şiirlerin nesre çevirisi, şekil ve muhteva açısından genel değerlendirmesi yapılacak ve şiirler arasındaki zemin şiir-nazire şiir ilişkisi incelenecektir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Klasik Türk Edebiyatı |
Bölüm | MAKALELER |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2023 |
Gönderilme Tarihi | 13 Kasım 2023 |
Kabul Tarihi | 30 Kasım 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 6 Sayı: 4 |