Siyasi propaganda
bilimsel olarak incelenme ve uygulanma fırsatını,
modern halk kitleleri ve bu kitleleri etkileyebilme, yeni iletişim ve ikna
tekniklerinin geliştirilmesi gibi devrelerin yaşandığı yirminci yüzyılda bulmuştur.
Siyasi propaganda, belirli tanımlamalara, kimi formüllere sığdırılacak bir ilim
değildir. Öncelikle temelinde karmaşık ve net olarak tarif edilemeyen fizyolojik ruhi ve bilinçaltı unsurlara
dayanır; diğer taraftan bilimle olduğu kadar kullanılan iletişimin estetiğiyle
de ilgilidir.
Siyaset adamlarının
davaları uğrunda öteden beri kullandıkları hitabet, şiir, müzik, heykelcilik,
velhasıl güzel sanatların gelenekçi bütün şekilleri yerine şimdi, halk
kitlelerini inandırmak ve idare etmek için sağladığı
imkânlardan faydalanan yepyeni bir teknik meydana gelmiş bulunuyor. Öyle bir
teknik ki, bir dereceye kadar sistemli bir hal alıyor. Buna verilen isim de bu
olayla birlikte ortaya atılmıştır: Propaganda kelimesi.
Propagandanın dayandığı
başlıca unsurlar yazılı, sözel ve görsel öğelerdir.
Matbaanın icadından beri, propagandanın en kudretli makinesi olan yazı,
günümüze kadar olan süreç dâhilinde hem üretim hem de dağıtım açısından çok
pahalıya mal oluyordu ve halk kitlelerine yavaş iletiliyordu. Fakat iletişim
teknolojilerinde yaşanan hızlı gelişmeler paralelinde propagandanın temel
unsurları ve halk kitlelerini
etkileyebilmek adına kullandığı unsurlar geniş kitlelere hızlı ve etkin bir şekilde
aktarılır hale gelmiştir.
Siyasal propaganda
içerdiği çeşitli teknikler ve son günlerde teknolojinin de kazandırdığı ivme
ile daha geniş bir spektrumda yansımaktadır. Ulusal seçim kampanyalarından,
devletlerarası ilişkilere ya da hükümetlerin politikalarına kadar her alanda
siyasal propaganda, kullandığı çeşitli izlenim ve temalarla etki alanını
arttırmış bir görünüm vermektedir.
Siyasal arenalarda yapılan
propagandalar kapsamında çeşitli önyargılardan faydalanılmakta, kimi zaman faydalanılan bu önyargılar,
propagandaların en önemli hayati noktasını teşkil edebilmektedir. Siyasal
propagandalar kapsamında kamuoyunun sahip olduğu belirli hassasiyet ve önyargılar kullanılarak, bu önyargılar
toplum belleğine kanalize edilmektedir. Bu kapsamda siyasal iletişim sürecinde
uluslararası ilişkilerde tarihi önyargılar, ulusal seçim kampanyalarında ise
ideolojik önyargılar kullanılmaktadır. Bu noktada propaganda faaliyetleri
esnasında kullanılan ideoloji genel tanımı ile bir toplumda herhangi bir sosyal
gruba özgü inanışları ifade edebilir. Siyasal ya da sosyal bir kapsamlı bir
doktrin, bir hükümetin ya da bir partinin veya sosyal bir gurubun
faaliyetlerini ifade eden bir kavram olarak nitelendirilebilir. Ya da ideoloji,
bilişsel tasarım sürecinde yer alan çeşitli toplumsal imajların betimlenmesi
olarak da nitelendirilebilir. Dolayısı ile ideoloji, bünyesinde çeşitli önyargı unsurlarını
barındırmaktadır. Bu önyargılar, siyasal arenalarda propaganda amaçlı
kullanılmaktadır.
Günümüz siyasal yaşamında
siyasal arenalarda çeşitli kesimler tarafından propaganda amaçlı kullanılan
gerek ideolojik gerekse de tarihi önyargılar kimi zaman derin sorunların yaşanmasına
neden olabilmektedir. Örneğin Yunanistan ve
Türkiye Cumhuriyeti,
uluslararası ilişkilerinde uzun yıllarca tarihsel önyargılarını kullanmışlardır.
Kullanılan tarihsel önyargılar, siyasal iletişim sürecini kimi zaman
objektiflikten ve bilimsellikten uzaklaştırmış,
iki ülke arasında çeşitli konularda derin sorunların yaşanmasına neden olmuştur.
Belki de Yunanistan ve Türkiye
Cumhuriyeti, uluslararası ilişkiler kapsamında siyasal süreçlerinde tarihsel
önyargıları propaganda amaçlı kullanmasalar idi iki ülke arasında yaşanan çeşitli
sorunlar günümüzdeki kadar derinleşmeyebilirdi.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Şubat 2007 |
Gönderilme Tarihi | 2 Ocak 2007 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2007 Sayı: 2 |