70’li yıllardan
yirminci yüzyılın sonuna gelindiğinde, ‘Film kuramı’ ya da Bordwell’in
ifadesiyle “büyük kuram” yapısalcılığın sürüklediği, film kuramının ‘iyi yönetilmiş’
bir safhası olarak postmodernizmde karaya oturdu. Bu durum, başlangıçtaki, film
yapanların W. Benjamin’in ‘yok edici arzu’ dediği bakışı ‘şaşkın seyirci’nin
hizmetine sunmalarından ayrı değerlendirilemez. Perdeye yansıyanların birçoğu
bu yeni aracın söylemek isledikleri, onun vaat ettikleri değildi.
Felsefe, eleştiri ve
sanat tarihinin hareketli resim kavramına katkısı, bilimin sinemanın tekniğine
sağladıklarından daha önemsiz değildir. Bu çalışma revizyonist bir
kültür kuramı tarihi okuması olma riskini üstlenirken, film kuramında her
zaman olduğu gibi, konusunu sınırın ötesine beşeri bilimlerin içerisine
taşırıyor.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 3 Mayıs 2009 |
Gönderilme Tarihi | 1 Mart 2009 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2009 Sayı: 4 |