The world population is increasing day by day. This situation brings with it various disadvantages. Even in the most developed countries, there are various problems in patients' access to services and effective treatment, especially in the field of mental health. In parallel with population growth, the number of people with impaired mental health and in need of therapy processes is increasing day by day. The number of experts trained in this field is not sufficient to meet the sufficient needs even in developed countries. The problem in question seems to be partially solved by artificial intelligence applications arising from technological developments. Although it involves some concerns and ethical debates, rapid and successful developments in the field of AI indicate that it will become more widespread in the coming years with the influence of supporting systems in this field. It seems that artificial intelligence technologies will pave the way for their widespread use in the field of mental health, with advantages such as being independent of physiological outputs that have the potential for human error and approaching zero error, providing various conveniences and advantages to the therapist in therapy processes, providing therapy support to more people in a shorter time, and low cost. It is seen that technologies such as digital phenotyping, virtual therapists (robo-psychologists), virtual reality, smart mobile applications and artificial intelligence applications in the field of mental health have opened a larger field for themselves, which have been frequently mentioned recently. Our study covers the historical process of artificial intelligence technologies developed in the field of mental health and touches upon technologies that have achieved successful results in diagnosis, treatment and rehabilitation services.
Dünya nüfusu her geçen gün artmaktadır. Bu durum çeşitli dezavantajları da beraberinde getirmektedir. Özellikle ruh sağlığı alanında hastaların hizmete erişimi ve etkin tedaviye ulaşmasının önünde en gelişmiş ülkelerde dahi çeşitli sorunlar yaşanmaktadır. Nüfus artışına paralel olarak, ruh sağlığı bozulmuş ve terapi süreçlerine ihtiyaç duyan insan sayısı da her geçen gün artmaktadır. Bu konuda yetişmiş uzman sayısı, gelişmiş ülkelerde dahi yeterli ihtiyacı karşılayacak miktarda değildir. Söz konusu problem, teknolojik gelişmeler ışında doğan yapay zeka uygulamaları ile kısmen çözülebilecek gibi gözükmektedir. Her ne kadar bir takım kaygıları ve etik tartışmaları barındırsa da YZ alanındaki hızlı ve başarılı gelişmeler bu konudaki destekleyici sistemlerin de etkisi ile önümüzdeki yıllarda daha da yaygınlaşacağına işaret etmektedir. Yapay zeka teknolojilerinin insana dair hata potansiyeli barındıran fizyolojik çıktılardan bağımsız olması ve sıfır hataya yaklaşması, terapi süreçlerinde terapiste çeşitli kolaylık ve avantajlar sağlaması, daha kısa sürede daha fazla insana terapi desteği sunması, düşük maliyet gibi avantajlarla ruh sağlığı alanında yaygınlaşmasının önünü açacak gibi görülmektedir. Son dönemde sıklıkla adı geçen, dijital fenotipleme, sanal terapistler (robo –psikologlar), sanal gerçeklik, akıllı mobil uygulamalar gibi teknolojiler ile ruh sağlığı alanında yapay zeka uygulamalarının kendisine daha büyük bir alan açtığı görülmektedir. Söz konusu çalışmamız, ruh sağlığı alanında geliştirilmiş yapay zeka teknolojilerinin tarihsel sürecini ele alarak, tanı, tedavi ve rehabilitasyon hizmetlerinde başarılı sonuçlar elde edilmiş teknolojilere değinmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Klinik ve Sağlık Psikolojisi (Diğer) |
Bölüm | Derlemeler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 3 Sayı: 2 |