Giriş: Yabancı literatürde Guillain Barre Sendromunun (GBS)'nin klinik özellikleri, tedaviye alınan yanıtlar, prognostik faktörler ve sonuçları ile ilgili çeşitli vaka serileri ve popülasyona dayalı çalışmaların örnekleri olduğu halde yerli literatürde GBS ile ilgili epidemiyolojik çalışmalar sınırlı sayıdadır. Gereç ve Yöntem: Bu çalışmanın planlanmasındaki ana amaç, Türk GBS'li olguların klinik ve epidemiyolojik özellikleri hakkında literatüre yeni veriler kazandırmaktır. Bulgular: Kasım 2000 ve Temmuz 2005 tarihleri arasında Nöroloji kliniğinde izlenen 45 hastanın klinik ve demografik özellikleri belirlendi. Hastaların klinik derecelendirmesi Hughes sınıflamasına göre yapıldı. Sonuç: Yaş ve hastalık derecesi artışı ile E/K oranı artmaktaydı. Olguların % 68'inde klinik tablonun gelişiminden bir ay öncesinde geçirilmiş enfeksiyon öyküsü vardı. GBS görülme sıklığı ilkbahar ve sonbahar mevsimlerinde daha fazlaydı. Klinik başlangıcında nonspesifik duyusal yakınmalar ve ardından gelişen güçsüzlük en sık görülen bulgulardı. Yerli literatürde halen GBS ile ilgili klinik ve epidemiyolojik verilerin değerlendirilmesinde toplum tabanlı ve çok merkezli çalışmalara gereksinim vardır. ©2007, Fırat Üniversitesi, Tıp Fakültesi
Objectives: Local literature still lacks epidemiological studies about Guillain Barre syndrome (GBS), whereas the foreign literature has more examples of such studies focused on clinical properties, responses to therapy and prognostic factors based on case series and population. Material and Methods: Our main concern for construction of this study was to add new data to local literature on the clinical and epidemiological properties of Turkish GBS patients. Results: In this study we reevaluated 5 year data of our center retrospectively (between November 2000 and July 2005). We defined the the clinical and demographical data of 45 patients and grouped them according to Hughes Classification. Conculasion: We found that the most significant onset symptoms in our patient group were nonspecific sensory symptoms which were followed by generalised weakness. A past history of infectious disease was noted in 68% of patients and GBS was mostly seen in spring and autumn. Aging and increase in severity of the disease correlated directly with the increase of the male/female ratio of the patients. The local literature needs more population-based, multi-centered studies to evaluate clinical and epidemiological data regarding GBS. ©2007, Firat University, Medical Faculty
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Nisan 2007 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2007 Cilt: 12 Sayı: 2 |