Bu çalışmanın amacı, 1980 yılından itibaren Türkiye’de uygulanmaya başlayan finansal serbestleşme politikalarının, Türkiye ekonomisinde meydana getirdiği değişiklikleri incelemektir. Bretton Woods sisteminin çökmesinden sonra uzun sürmeyen bir refah döneminin ardından ekonomik kriz sürecine girilmiştir. Girilen ekonomik kriz sürecinden çıkmak için ortaya atılan çözüm reçeteleri, iki uç politikayı içermiştir. Bu politikalardan biri, kriz sürecinin atlatılmasında ancak devletin aktif bir rol almasıyla mümkün olacağını vurgulamıştır. Diğer politika ise kriz sürecinin atlatılabilmesinde, serbest politikaların uygulanmasının faydalı olacağını savunmuştur. Geçerli olan görüş ikinci politika olan serbestleşme politikası olmuş ve atılan adımlar bu yönde gelişme göstermiştir. Bu çalışmada finansal serbestleşmenin ekonomik büyüme üzerindeki etkisinin ölçülebilmesi için 1992Q1- 2014Q4 dönemleri arasındaki çeyrek dönem verileri kullanılmıştır. Granger nedensellik testine göre sermaye girişinden ekonomik büyümeye doğru bir nedensellik ilişkisinin olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Eşbütünleşme analizi sonuçlarına göre, sermaye girişindeki bir birimlik bir artış, ekonomik büyümeyi %0.45 oranında artırmaktadır. Yine uzun dönem eşbütünleşme analiz sonucuna göre, sermaye girişlerindeki %1’lik bir artış, ekonomik büyümeyi %0.95 oranında arttırmaktadır. Ülkeye giren sermaye miktarının artırılabilmesi ekonomik büyüme için büyük önem taşımaktadır. Ancak bunun artırılabilmesi sadece ekonominin değil siyaset mekanizmasının da katkısıyla daha fazla olabilecektir.
Finansal Serbestleşme Büyüme Sermaye Girişi McKinnon-Shaw hipotezi.
The objective of this study is to examine the changes in the Turkish economy caused by financial liberalization policies that have been implemented in Turkey since 1980. After the collapse of the Bretton Woods system and a short lasting relief period, an economic crisis occurred. The relief formula that was suggested for getting away from the crisis included two opposite policies. One of these policies highlighted that getting out of this crisis period is only by means of an active role by the state. The other policy advocated that the application of the liberalization policies will be effective in escaping from the crisis period. The preferred view was the liberalization policy, so the economies moved in this direction. In this study, we would like to measure of effect of financial liberalization on economic growth and for this pupose we have used quarterly data between 1992Q1-2014Q4. We have seen that there is direction of causality from capital inflow to economic growth according to Granger Causality test. According to cointegration analysis, 1 % increase leads to 0.45 % increase in economic growth. According to the results of long term co-integration analysis 1 % increase in capital inflow leads 0,95 % increasing in economic growth as well. Increase in capital inflow to the country has a great importance for economic growth. However, more increase of capital inflow can be ensured by contributions not only by the economic actors but also by political mechanisms.
Financial Liberalization Growth Capital Inflows McKinnon-Shaw Hypothesis
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Mart 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Sayı: 613 |