Siyasal
ideolojiler genellikle dünyayı belirli çerçeveler, kalıplarda değerlendirme
biçimi olarak değerlendirilmektedirler. Bu bakış açısına göre her siyasal
ideolojinin insan, devlet, toplum ve diğer hususlarda bir takım genel kabulleri
bulunmakta ve bu kabuller doğrultusunda insana, devlete ve sosyal düzene dair
açıklamalar yapılmaktadır. Bu nokta da muhafazakarlık diğer siyasal ideolojiler
gibi bir ideoloji olarak görülmemektedir. Muhafazakarlık teorisyenleri
tarafından muhafazakarlık bir tutum yahut mizaç olarak değerlendirilmektedir.
Muhafazakâr düşünce, tarihsel kökleri çok gerilere kadar götürülse de modern
anlamda Aydınlanma döneminin rasyonel toplum inşası projelerine karşı
toplumlumun sahip olduğu geleneklerin ve değerlerin korunması çerçevesinde gelişmiştir.
Muhafazakâr düşüncenin karakterinin belirlenmesinde Edmund Burke’ün Fransız
Devrimi’ne yönelttiği eleştiriler önemli bir rol oynamıştır. Toplumsal
değerlerin korunması temelinde oluşan muhafazakâr düşünce, toplumda
gerçekleştirilecek her türlü devrim niteliğine sahip şiddetli değişimlere karşı
çıkmış ve toplumun çağın koşullarına uyum sağlamasında evrimci değişimi
savunmuştur. Böylece muhafazakâr düşüncenin niteliği, içinde geliştiği toplumun
yapısına göre farklılık göstermektedir. Toplumsal yapı bağlamında farklılıklar
muhafazakâr düşünce bağlamında insana ve topluma bakış açısını da toplumdan
topluma değiştirecektir.
Political ideologies are
generally considered as a form of evaluation of the world in certain frames and
patterns. From this point of view, every political ideology has a general set
of assumptions about people, state, society and other issues, and explanations
about human, state and social organization are made in line with these
assumptions. At this point, conservatism is not seen as an ideology like other
political ideologies. Conservatism is considered as an attitude or temperament
by conservative theorists. Although its historical roots have been taken to
very old-time, in the modern sense, conservative thought has evolved within the
framework of the protection of traditions and values that society has against
the projects of rational society construction in the Enlightenment period.
Edmund Burke's criticism of the French Revolution played an important role in
defining the character of the conservative thinker. Conservative thought on the
basis of the protection of social values has opposed the violent changes that
have every kind of revolution to be realized in the society and advocated
evolutionist change in harmony with the conditions of the society. Thus the
nature of conservative thinking differs according to the structure of the
society in which it develops. Differences in the context of social structure
will change the view of human beings and society in the context of conservative
thinking.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Aralık 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 19 Sayı: 3 |