This study aims to clarify the psychosocial dynamics for women to participate in terrorist organizations. Since the second half of the 20th century, women who are more frequently seen in student and worker movements, tended towards political violence and with the Marxist-Leninist doctrine which enables women to take part in the public sphere they started to take roles in terrorist organizations more effectively. However in 1980s, women seem to be active in nearly all terrorist organizations. At the beginning of the PKK terrorist organization which has continued its bloody and violent actions for nearly forty years, women kept their distance but after the disintegration of the Soviet Union the terrorist organization started to develop strategies to attain woman militants. In the previous studies, it is observed that nearly one fourth of the PKK terrorist organization militants are consisted of women and it is highlighted that joining the organization starts at a very early age for women. From this perspective, it is highly essential to prevent PKK’s abuse of the women and young girls, and take an action to protect and reinforce these women seen as a potential militant by the organization. In this study, the ex-woman militants leaving the organization and woman militants still active in the organization interviewed by different researchers are studied and the reasons why women join PKK are carefully analyzed. As the result of the study, perception of oppressed Kurd identity and nationalism, youth psychology, traumatic life experiences, friend, boyfriend and environment effect, the secondary status of women, looking for freedom and hope, revenge and isolation, socialism and revolutionism, compulsory participation and forced marriages, emerged as reasons for the participation to the organization
Bu çalışma ile kadınların terör örgütlerine katılmasına etki eden psiko-sosyal dinamiklerin incelenmesi hedeflenmektedir. 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren öğrenci ve işçi hareketleri içinde daha sık görünmeye başlayan kadınlar, politik şiddete daha çok yönelmiş ve Marksist-Leninist ideolojinin kadının kamusal alana çıkmasına imkân sunan öğretisi nedeniyle terör örgütlerinde etkin olarak yer almaya başlamışlardır. 1980’li yıllarda ise kadınlar, artık hemen hemen bütün terör örgütlerinde faaliyet göstermektedir. Ülkemizde yaklaşık kırk yıldır kanlı eylemlerine devam eden PKK terör örgütü de kuruluş yıllarında kadınlara mesafeli yaklaşmış, ancak moral merkezi olarak gördüğü Sovyetler Birliği’nin dağılması sonrasında kadın militan kazanmaya yönelik stratejiler geliştirmeye başlamıştır. Daha önce yapılan araştırmalarda PKK terör örgütü militanlarının yaklaşık dörtte birini kadınların oluşturduğu görülmüş ve örgüte kadın katılımlarının çok genç yaşlarda gerçekleştiğine dikkat çekilmiştir. Bu noktadan bakıldığında, PKK’nın kadınlara ve kız çocuklarına yönelik istismarını engellemeye ve PKK’nın potansiyel militan havuzu olarak gördüğü bu kadınları korumaya ve güçlendirmeye yönelik çalışmalar yapılmasının elzem olduğu görülmektedir. Bu çalışmada PKK’dan ayrılmış eski kadın militanlar ve halen örgütte terörist faaliyetlere devam eden kadın militanlar ile farklı araştırmacıların gerçekleştirdiği mülakatlar üzerinden kadınların hangi gerekçelerle PKK’ya katıldığı incelenmiştir. Çalışmanın sonucunda ezilen Kürt kimliği algısı ve milliyetçilik, gençlik psikolojisi, travmatik yaşam deneyimleri, arkadaş, sevgili ve çevre etkisi, kadının ikincil konumu, özgürleşme ve umut, intikam, dışlanmışlık, sosyalizm ve devrimcilik, zorunlu katılım ve zorla evlilik kadınların örgüte katılma gerekçeleri olarak ortaya çıkmıştır
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Temmuz 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 19 Sayı: 3 |