Terör ve terörizm kavramları farklı ülkeler, gruplar veya kesimler tarafından çok farklı şekillerde tanımlanmakta, kavramsal farklılıklar terörle mücadelede ortak hareketi, iş birliğini ve dayanışmayı zayıflatarak çifte standart, hoş görme, teşvik ve örtülü/doğrudan destek gibi olumsuzluklara yol açmaktadır. Türkiye örneğinde terörle mücadele, terör örgütleri ve terör tanımı konusunda geniş bir müktesebat oluşmuştur. Türk siyasi tarihinde yaşanan ve demokratik hayatı kesintiye uğratan en önemli gerçeklerden biri darbe, muhtıra veya ihtilal kalkışmalarıdır. Emir komuta zinciri veya cunta biçiminde gerçekleşen darbelerde, darbecilerin bazıları, daha sonra anayasada değişiklik yapmak ve demokratik düzene müdahale etmekle suçlanarak yargılanmıştır. Ancak, eylemleri organize ve örgütlü olmasına rağmen bir örgüt olarak tanımlanmamışlar veya işlenen suç terörle mücadele kanununa aykırı olmakla birlikte terör örgütü olarak nitelendirilmemişlerdir. Sadece iki girişim terör örgütü iddiasıyla dava konusu olmuş ve bunların birincisi olan Ergenekon terör örgütü iddiaları Yargıtay’ca bozulmuştur. Diğeri, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ise darbe girişiminde bulunan terör örgütü olarak Yargıtay’ca onanmıştır. Bu makale FETÖ bağlamında ‘darbeci terör örgütü’ nitelemesini ele alıp incelemektedir.
The concepts of terror and terrorism are recognized very differently by different countries, groups or segments. This curtails joint action, cooperation and solidarity in the fight against systematic terrorism. And this leads to negativities such as double standards, tolerance, encouragement and planned/direct support. In the case of Türkiye, a broad acquis has been formed on the fight against terrorism and the definition of terrorism. One of the most important facts in Turkish political history that interrupts democratic life is coups, memorandums or revolution attempts. In coups that took place in the form of a chain of command or a junta, some of the coup plotters were later tried and accused of making changes to the constitution and interfering with the democratic order. However, although their actions were organized and planned, they were not defined as an organization, or although the crime committed violated the anti-terrorism law, they were not defined as a terrorist organization. Just two alleged coup attempts have been prosecuted as terrorist organizations and, as one of them, the Ergenekon case was overturned by the Supreme Court. Other one the Fetullahist Terrorist Organization allegations were upheld by the Supreme Court. This article evaluates the qualification of 'coup plotting terrorist organization' in terms of FETO.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Terörizm |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Aralık 2023 |
Gönderilme Tarihi | 22 Ekim 2023 |
Kabul Tarihi | 24 Aralık 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 25 Sayı: 2 |