Hâricilerin ortaya çıkma süreçlerinde insanlar arasında ve toplumda bir ötekileştirme olduğu apaçıktır. Bedevî yaşam tarzlarına çok sıkı bağlı olan Hâriciler, kendilerini korumaya almaları nedeniyle İslâm toplumuna uymak ve birlikte yaşamak yerine, toplumdan uzaklaşarak insanları kategorize etmiş, ferdi ve toplumu tanımlamaya çalışarak ayrışmışlardır. Bu çıkmazı gören İbâdîler her ne kadar ılımlı bir tavır alma gayretine girseler de temelde ki hâricî ruhu pek aşamamışlardır. Büyük günâh işleyenler hakkındaki sert tutumdan biraz daha yumuşak tutuma yönelseler de kendi toplumlarını korumayı bir imân esası olarak ele almışlardır. Kitmân, tevellâ ve teberrî kavramları çerçevesinde kapalı bir toplumsal yapı oluşturmuşlardır. Bundan dolayı hala diğer Müslümân toplumlarla açık irtibata girmemektedirler. Bu ilkeler altında bulunmakla birlikte es-Siyâbî’nin hürriyetlere saygılı davranmak ve farklı görüşleri kıyaslayarak onların en güzelini seçip uymak için dinlemek, zorbalıktan kaçınmak, bilgi edinmede, fikirlerin değiştirilmesinde toplumsal ve insani konularda işbirliğine ihtimam göstermek, farklı görüşleri kıyaslayarak onların en güzelini seçip uymak, gönüllere seslenme ve bir başka insana öfkeyi çirkin görmekle birlik olmayı ahlâkî bir ihtiyaç görmesi özünde büyük bir değişimi göstermektedir. Kapalı bir toplum olmanın yanı sıra toplumsal yapıyı korumak için çok sert kurallar uygulayan bir toplum ve inancın bu değişimi yakalama çabası önem arz etmektedir. Bu bakış açısı geçmişi değerlendirmeyi de yumuşatmış ve günümüzde diğer toplumlarla kendi ilkelerini ve değerlerini hassasiyetle koruyarak yakınlaşmayı sağlayabilme ümidini artırmıştır. Mezhepleri farklı olsa da her müslümânın cenazesinin kılınmasını caiz görmek ve ehli kıbleden hiçbir kimsenin lanetlenmesini helâl ve câiz görmemek, Allah’ı birleyenin kanı, malı ve ırzına saldırıyı haram kabul ederek Allah tüm Müslümânlar arasında kardeşlik ve yardımlaşmayı zorunlu yapmasını esas kabul etmek çıkış noktasından günümüze yansıyan değişimi göstermektedir. es-Siyâbî’nin ilkeler geliştirmesi hem Müslümân toplumlarla hem de dünya halklarıyla birlikte yaşama için niyet ve çabalarının olduğunu göstermektedir. es-Siyâbî’nin ehl-i kıbleden hiçbir kimsenin lanetlenmesini helâl ve câiz görmemesi bunun en kuvvetli işaretidir.
Mezhepler Tarihi Kelam Hâricîlik İbâdîyye Es-Siyâbî Velâyet Kitmân Mezhepler Tarihi, Kelam, Hâricîlik, İbâdîyye, Es-Siyâbî, Velâyet, Kitmân
It is obvious that there is a marginalization between people and society during the emergence of the Kharijites. Due to their strict adherence to Bedouin lifestyles and their protection, instead of following the Islamic society and living together, they categorize people by moving away from the society and differentiate themselves by trying to define the individual and the society. Although Ibadis, who saw this impasse, tried to take a moderate stance, they could not get over the fundamental Khawarij spirit. Although they tend to take a softer attitude than a harsh one about those who commit major sins, they have considered protecting their own society as a basis of faith. Within the framework of the concepts of kitmân, tawla and tabarri They formed a closed social structure. Therefore, they still do not have open contact with other Muslim societies. Being under these principles, Es-Siyâbî's advice is to respect freedoms, to compare different opinions and to listen to choose the best one, to avoid bullying, to take care of cooperation in social and humanitarian issues in gaining information and changing ideas, to compare different views and to choose the best one, to appeal to hearts. and seeing another person's anger as ugly and seeing it as a moral need to be together shows a great change in essence. In addition to being a closed society, it is important that a society and belief that applies very strict rules to protect the social structure and the effort to catch up with this change.This point of view has softened the evaluation of the past and has increased the hope of getting closer with other societies by preserving their principles and values sensitively. Considering it permissible to hold the burial of every Muslim, even if their sects are different, and not seeing it as permissible or permissible to curse anyone from the people of the qibla, accepting that it is haram to attack the blood, property and chastity of those who unite Allah, and accepting that Allah makes brotherhood and cooperation obligatory among all Muslims as a basis. shows the change. Es-Siyâbî's development of principles shows that he has intentions and efforts for coexistence with both Muslim societies and the peoples of the world. The strongest sign of this is that Es-Siyâbî does not consider it permissible or permissible to curse anyone from the people of the qibla.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 25 Aralık 2022 |
Yayımlanma Tarihi | 25 Aralık 2022 |
Gönderilme Tarihi | 14 Kasım 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 3 Sayı: 2 |