Elektrik üretim tesisleri ile transformatör merkezleri ve son tüketici arasında elektrik enerjisi iletimini sağlayan sistemlere enerji nakil hatları (ENH) denir. Türkiye’nin gelişmekte olan bir ülke olması ve artan nüfusu nedeniyle elektrik enerjisi ihtiyacı artmakta bu ihtiyacı karşılamak için yeni üretim tesisleri ve ENH oluşturulmaktadır. ENH projeleri hazırlanırken başta ekonomik, çevresel ve güvenlik gibi konular dikkate alınarak ENH’nın geçirileceği araziler belirlenmektedir. ENH projelerinin hayata geçirilebilmesi belirlenen bu arazilerin mülkiyetinin kazanılması süreci sonrasında mümkün olmaktadır. Arazi mülkiyetinin kazanılması sürecinde yaşanan problemler ENH projelerinin uygulanmasında gecikmelere, dava sayılarının artmasına ve kamuoyu tepkisine yol açmaktadır. Bu çalışmada, ENH projelerinin uygulanmasında arazi mülkiyetinin kazanılması süreci değerlendirilmektedir. Veriler incelendiğinde, son bir yılda ENH ile ilgili açılan dava sayısının 15759 ve beş yıllık dönemde arazi malikleriyle mahkemesiz uzlaşma oranının %13 olduğu görülmektedir. Dava sayısının fazla, uzlaşma oranının düşük olmasındaki en büyük etken ENH’nın geçirileceği arazi için ödenecek bedelin belirlenmesindeki taşınmaz değerleme çalışmalarıdır. Referans alınan değerleme yöntemleri, ölçütler ve oranlar sonucunda belirlenen arazi değeri çoğu durumda gerçek değeri yansıtmadığından arazi sahipleriyle uzlaşma sağlanamamaktadır. En ideal çözümün yasal boyutta, taşınmaz değerleme faaliyetlerini tek başına düzenleyen bütüncül bir değerleme yasasının hazırlanması, kurumsal boyutta kadastronun taşınmaz değerlemeyi de içermesi ve teknik boyutta güncel alım-satım değerleriyle birlikte taşınmaz özelliklerinin bir arada yönetilebileceği bir veri tabanının oluşturulması olduğu değerlendirilmektedir.
TEDAŞ-ARAS Bölge Müdürlüğü’ne bilgi ve belge sağlayarak çalışmaya katkıları için teşekkür ederiz.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Mühendislik |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 |