Depremler sadece ovada yıkar. Kayada yıktığına dünyadan da örnek yoktur. Ovalar stratejik ve organik ürünlerin ana kaynağı olup hukuk devletlerinde anayasa, yasa ve tüzüklerle koruma altına alınmıştır. Yarım asırdır süren bu uğraşı özellikle 1999 sonrası uluslararası düzlemde de artan ivmeyle kavranmaktadır. Çok iyi bilinen 5 temel dayanak ilke anımsandığında, sıradan insanların da anlayabildiği kurama karşı koyanlar da kısa süre sonra direnç göstermenin gereksiz olduğunu, göreceklerdir. Bu ilkelerden en yalını: deprem enerjisi cisimcik ve/veya molekül devinimiyle kinetik enerji [E_k=((1)⁄(2) m) v^2] harcayarak dalgalar halinde ilerler. Tıpkı havuzdaki dingin suya atılan bir taşın çıkardığı dairesel dalgalar gibi. Suya doygun kaya ve toprak zeminde hızlar sırasıyla 3000 ve 150 m/s olduğunda hızın bağımlı değişkeni olarak “EkK(vK)/EkT(vT)” oranı 400 olur. Başka bir anlatımla; kayada birim zamanda 400 kat daha büyük enerji harcanır. Çekme dayanımı en zayıf kayada küçük de olsa bir değerdir. Oysa suya doygun toprakta kolaylık için (0,00000….1) yerine“0,0” alındığında çekme gerilmeleri oranı 〖"〗_çK⁄(_çT ") sonsuza gider. Sıkıştırma gerilmesinde bu oran 1000 dolaylarındadır. Suya doygun ortamda Young, hacimsel ve makaslama modülü değerleri oranı da 1000’ni aşmaktadır. Sıvılaşma durumunda ise sonsuza gitmektedir. Başka bir anlatımla kayada sıvılaşma olasılığı sıfır iken suya doygun toprakta küçükte olsa bir değerdir. Bu bağlamda kayanın toprağa üstünlüğü (OsT/OsK) sonsuza gider.
En sık karşılaşılan soruya yanıtın özünü çok bilinen 1999 Kocaeli depremi (derinlik=17 km, B=7,6) üzerinden anlatmak gerekirse; deprem merkez üssü bitişiğinde ve kaya zemin üzerindeki yapılaşmada hiçbir sorun çıkmazken 200 km uzaktaki Tekirdağ ovalarında büyük kayıplar yaşanmasının nedeni ne olabilir? (a) Kayadan toprak zemine geçişte birim zamanda yüklenen enerji toprakta ilerleyen enerjinin 400 katıdır. Başka bir anlatımla dokunakta ve toprak tarafında birim zamanda biriken enerji 399 kattır. Toprak zeminde dalga boyunda değişim olmayacağından yüklenen enerji genlik büyümesiyle harcanır. Bu da ovada 10’larca saniye süren büyük sarsıntılara ve mal-can kayıplarına neden olur. (b) Toprak zeminden (ovadan) kayaya geçişte ise; topraktan kayaya birim zamanda yüklenen enerjinin 400 katı iletilebilecektir. İlgili kayada da dalga boyu değişmeyeceğinden enerji sönümlenmesi genliğin küçülmesiyle gerçekleşir. Sonuç olarak da yıkım söz konusu bile olamaz.
Sonuç olarak insanlar depremin ne zaman ve/veya nerede olacağıyla değil malına ve canına zarar gelip gelmeyeceğiyle ilgilenir. Bu da insani bir haktır. Binalar her koşulda ilgili uluslararası kodlara uyarak yapılacaktır. Bu tür sorunları sorun olmaktan çıkarmak için bilim ve sanatı kılavuz edinmek yeterlidir.
Deprem kaya toprak (ova) emniyet stratejik ürün ulusal servet.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Yer Bilimleri ve Jeoloji Mühendisliği (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 10 Haziran 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 55 Sayı: 1 |
The journal *Geosound* encompasses all fields of earth sciences (geology, geophysics, mining, geomorphology, geotechnics, hydrogeology, geostatistics, etc.), publishing original studies, case presentations, and new developments conducted at national and international levels.