Two Woodsmen and the Forest in the Kartapis near Neisa
In an inscription recently found in the vicinity of the village Sütleğen and dated after the term of office of the Lykiarch Kil(l)ortes (AD 134), Artemes and Hermaios, two citizens of the city of Neisa, claim to have been the only ones to know how to move felled trees upwards and out of the wood in the Kartapis. Although not having a corresponding parallel in the geography of Lycia, the toponym Kartapis (-idos) corresponds to Lycian personal names such as Kartadis, Kartalis or Kartakes. The inscription tells us that logging in the woods of the Kartapis encountered tremendous topographical difficulties and therefore required a certain expertise on the part of the loggers. The Kartapis is certainly to be identified with the very narrow and deep canyon-type gorge of the Kıbrıs Deresi, which starts in the immediate vicinity of the site where the inscription was found. The cedar woods in this untouched and barely penetrable gorge were very probably the property of a local elite, who probably commissioned the two loggers. It could well be that it was the family of the Dionysii from which stemmed numerous Lykiarchs in the 2nd and 3rd centuries.
Neisa civarındaki Kartapis Ormanının İki Tahtacısı
Çevre tepeleri ve vadileri geniş sedir ormanlarıyla kaplı bugünkü Sütleğen Köyünün doğusunda Meryemlik diye bilinen tepe üzerinde Neisa Ören yeri bulunmaktadır. 2007 yılı araştırmalarımız sırasında Meryemlik'in 500 m kadar doğusunda ele geçen ve Kil(l)ortes'in Arkhiereus/Lykiarkh'lık yılını (İ.s. 134) tarih olarak veren bir yazıtta, kendilerini Neisa vatandaşı olarak tanıtan Artemes ve Hermaios isimli kişiler Kartapis'teki ormandan kereste temin etmekle övünmekte ve bu işi kendilerinden başka hiç kimsenin asla başaramadığını belirtmektedirler. Bu ifadelerden, kereste temin edilen mevkinin, yani Kartapis'in çok zor topografik koşullara ve el değmemiş sedir ormanlarına sahip olduğu anlaşılmaktadır. Yazıtın buluntu yerinin Kıbrıs Deresi'nin hemen batı tarafındaki Meryemlik Tepesi'nin eteğinde olması ve bu derenin aslında bir kanyon niteliği taşıması, yazıtta geçen Kartapis'i bugünkü Kıbrıs Deresi ile özdeşleştirmemize olanak sağlamaktadır. Ayrıca iki isim arasındaki fonetik yakınlık, „Kıbrıs“ tanımının Kartapis sözcüğünün halk etimolojisi neticesinde ortaya çıktığına işaret etmektedir. Bu derin, dik ve dar vadiye bugünkü olanaklarla dahi girilmesinin çok zor olduğunu 2006 yazında cereyan eden orman yangını açıkça göstermiştir. Likya coğrafyasında Kartapis, -idos toponymi ile karşılaştırılabileceğimiz bir coğrafi isimlendirme bilinmemekle birlikte, sözcüğün Kartadis, Kartalis, Kartakes gibi Likya kökenli yazıtlarda geçen yerel şahıs isimleriyle ilişki içinde olduğu açıktır.
Kartapis vadisindeki sedir ormanları büyük bir olasılıkla Neisa Demos'unun mülkiyetinde idi. Yazıtta adı geçen Artemes ile Hermaios kereste kesim işini ya kendi adlarına ya da Demos adına yapıyorlardı. Kentin Lykiarkh ailesi olan Dionysii zenginliğini olasılıkla sedir ağacı ticaretine borçluyudu. Bu ailenin 2.yy sonlarından 3.yy. ortalarına kadar birçok Lykiarkh çıkardığını yazıtlar aracılığıyla öğrenmekteyiz. Artemes ve Hermaios'un meslek geleneği ise günümüze kadar ulaşmıs olup hala Tahtacı diye bilinen halk grupu tarafından sürdürülmektedir.
Yazıtın çevirisi:
Kilortes'in Arkhiereus olarak görev yaptığı yılda: Hiç kimse hiç bir zaman Kartapis ormanından gemi yapımı için kereste nakliyatı yapamadı; sadece ama Hermaios'un oğlu Apollonios'un torunu Artemes ve Hermaios'un oğlu Theodotos'un torunu Hermaios (bunu) başardılar. (bunu) okuyup öğrenen sizlerin bahtı açık olsun.Birincil Dil | Almanca |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Mayıs 2007 |
Gönderilme Tarihi | 10 Kasım 2006 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2007 Cilt: 4 |