Introduction: Estimating age of the individuals is one of the important topics in forensic sciences. In advanced countries determination of age is more done in order to determine the identity, despite in our country determination of age is more done to determine the real age of the certain people because of population records are not made on time. The most common method of estimating age determination is detection of radiological bone age. Emerged in criminal and civil liability, sexual abuse, marriage, physical and mental health deterioration, such as intact in most cases age is asked to fixation. Material and Method: In our study reports of 51 cases delivered from judicial authorities for age determination to Gaziosmanpaşa University Department of Forensic Medicine between years 2006-2010 were retrospectively analyzed. Cases referred to us for age determination were evaluated as for their registered or biologically determined age, and sociodemographic characteristics. Results: In our study age determination was conducted in 37 female (72.5 %) and 14 (27.5 %) male cases. When their educational levels were examined, they had mainly (43.1%) secondary school education. When reasons of their presentation were scrutinized, for females age determination was requested for cases of sexual abuse, while men consulted mostly (71.4 %) for age correction Majority of the female cases (75.7 %) referred for age determination was found to be older than their registered ages , while biological ages of equal number of male cases were higher or lower than their registered ages. Conclusion: In conclusion age determination continues to be one of the important issues of forensic medicine. In cases of age determination, more accurate estimates can be accomplished when radiologically determined age is considered in conjunction with clinical findings such as dental, mental, and psychologic development.
Giriş: Bireylerin yaşını tahmin etmek adli bilimlerin önemli konularından biridir. İleri ülkelerde yaş tespiti daha çok kimlik tayini tespiti amacıyla yapılmasına rağmen, ülkemizde nüfus kayıtlarının zamanında yapılmaması sebebiyle daha çok kimliği belli olan kimselerin gerçek yaşlarının tespiti için yapılmaktadır. Yaş tayini yapmak için en sık kullanılan yöntem radyolojik olarak kemik yaşı tespiti yapılmasıdır. Hukuki ve cezai sorumlulukların ortaya çıktığı, cinsel istismar, evlilik, beden veya ruh sağlığının bozulup bozulmadığı gibi birçok durumda yaş tespitin yapılması istenmektedir. Materyal ve Metod: Çalışmamızda Gaziosmanpaşa üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı polikliniğine 2006-2010 yılları arasında yaş tayinin tespit edilmesi amacı ile adli makamlar tarafından gönderilen 51 vakaya ait raporlar retrospektif olarak incelendi. Çalışmada yaş tayini için başvuran olgularda nüfusa kayıtlı oldukları yaş ile saptanan yaş ve sosyo-demografik özellikleri açısından değerlendirildi. Bulgular: Çalışmamızda yaş tayini tespiti yapılan 51 olgunun 37’si(% 72,5) kadın iken, 14’ü (% 27,5) erkek idi. Olguların tümüne bakıldığında ise, eğitim durumunun en sık ortaokul mezunu olduğu görüldü (% 43,1). Olguların geliş nedenleri değerlendirildiğinde kadınlarda en fazla cinsel istismar nedeniyle yaş tayini istendiği (%43,2), Erkeklerde ise başvuruların en yüksek oranda (% 71,4) yaş düzeltme ile yaş tayini olduğu görülmektedir. Yaş tayini sonucunda başvuran kadınların çok büyük bir bölümü (% 75,7) kimlik yaşından büyük bulunmuş durumda iken, erkeklerde büyük ve küçük bulunanların oranı bir birine eşit olarak bulundu. Sonuç: Sonuç olarak yaş tayini Adli Tıp alanında en önemli konularından biri olmaya devam etmektedir. Yaş tayini davalarında radyolojik olarak saptanan kemik yaşı ile diş, zihinsel, psikolojik gelişim vb klinik bulguları dikkate alarak sentez edilerek daha doğru bir yaş tespiti yapılacağı göz önünde bulundurulmalıdır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Orjinal Çalışma |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2011 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2011 Cilt: 1 Sayı: 2 |