Aim: The aim of this study is to evaluate the preterm cases that referred to neonatal intensive care unit retrospectively, and define the perinatal problems and factors associated with clinic outcomes of the patients.
Material and Method: Demographic data and medical records of preterm babies and their mothers, whose referred to Neonatal Intensive Care Unit of Abant Izzet Baysal University Medical Faculty between 2012 and 2013 were included and retrospectively evaluated.
Results: One hundred forty six preterm babies were revealed in the study. According to gestational age, there were 81 (%55.5) late preterm, 37 (%25.3) moderate preterm, 22 (%15.1) extremely preterm, 6 % (4.1) immature babies. Six of them had been exitus. Most premature baby who survived was born at 30 weeks with a birth weight of 700 grams. Risk factors of preterm mortality were found as lower gestational age, lower birth weight, lower Apgar scores, born by vaginal delivery and being a twin.
Conclusion: Preterm birth is therefore a common, complex condition that results from multiple interactions between the maternal and the fetal conditions in the intrauterine environment. Degree of maturity, therefore, is the major determinant of mortality and morbidity of preterm birth. Preterm infants are more vulnerable to organ injury, neurodevelopmental disability, chronic illness, and death than full term newborns. Although total prevention of preterm delivery is not achievable target; regular medical follow-up of pregnant women, appropriate treatment and follow-up of newborn will reduce the morbidity and mortality.
Amaç: Bu çalışmanın amacı, yoğun bakım ünitesine alınan preterm olguları retrospektif olarak değerlendirmek, perinatal problemlerini ve klinik sonuçları etkileyen faktörleri belirlemektir .
Gereç ve Yöntem: Abant İzzet Baysal Üniversitesi Tıp Fakültesi Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde 2012-2013 yılları arasında yatarak tedavi görmüş preterm bebeklerin ve annelerinin demografik özellikleri ve tıbbi kayıtları geriye dönük olarak incelenmiştir.
Bulgular: Çalışmada 146 preterm bebek incelendi. %55,5’i (n=81) sınırda prematüre, %25,3’ü (n=37) orta derecede prematüre, %15,1’i (n=22) ileri derecede prematüre ve %4,1’i (n=6) immatür idi. Altı tanesi exitus olmuştu. Yaşayan en küçük bebek 700 gram olarak 30. gebelik haftasında doğmuştu. Mortaliteyi etkileyen faktörler olarak; doğum ağırlığı, gebelik haftası ve Apgar skorlarının düşüklüğü, normal vajinal yolla doğum ve ikiz eşi olmak bulunmuştur.
Sonuç: Preterm doğum yaygın olmakla birlikte intrauterin ortamda fetus ve anneden kaynaklanan çok sayıda faktörün kompleks ilişkisine dayanır. Preterm doğumlarda mortalite ve morbiditenin major belirleyicisi maturite derecesidir. Preterm bebekler term bebeklere göre organ hasarına, nörolojik gelişme geriliğine, kronik hastalıklara ve ölüme daha yatkındırlar. Preterm doğumların tamamen engellenmesi ulaşılabilir bir hedef olmasa da, hamile kadınların düzenli tıbbi takipleri ve yenidoğanların uygun tedavi ve takipleri morbidite ve mortaliteyi azaltacaktır.
Düşük doğum ağırlığı mortalite prematurite preterm yenidoğan
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Bölüm | Orjinal Çalışma |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Nisan 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 Cilt: 5 Sayı: 3 |