İnsanoğlu binlerce yıl öncesinde yaşadığı çevreyi, etkilendiği olayları, figür ve nesneleri, içinde bulunduğu yerleşimi ve onlardan aldığı imgeleri resimlerinde gerçekçi bir gözlemle belgesel gibi görsel bir dille anlatmıştır. 20. Yüzyıldan günümüze kadar Avrupa resminde arka planda kullanılan mimari yapıların; ne için, ne şekilde yer aldığı, resimlerin konularıyla ilişkilidir. Mimari ögeler, içinde yaşanılan sokak, kent ya da hayali, kurgu yerleşimler olabilmekteydi. Resimlerde dinsel, simgesel, coğrafi, sosyal çevre ve ekonomik yaşamın vurgulandığı mimari kompozisyonlar ana temaya ve ait olduğu akıma özgü özelliklerle birlikte gösterilmiştir.
20. Yüzyılın ortalarından beri figür, nesne, ölçü ortadan kalkmış, estetik güzelliği reddeden, izleyicinin algısını ön plana çıkaran sanat akımları ortaya çıkmıştır.1960’lı yıllarda Minimalizm ve Kavramsal Sanat her çeşit malzemeyle tasarlanan estetik kaygısından uzak eserlerin yapıldığı sanatın geleneksel tanım ve biçimini sorgulayan en önemli sanat akımlarıdır. Minimalist sanatta tüm öğeler en aza indirgenmiştir. Modern endüstrinin ürettiği malzemelerle simetri ve geometrinin egemen olduğu plastik özellikleri reddeden minimalist resim anlayışı ortaya çıkmıştır. Görsel deneyimi ve estetik hazzı dışlayan sanatçılar çoğunlukla görsel algıdan dile, dilden kavrama uzanan zihinsel süreçlerin ardındaki dinamikleri irdeleyen kavramsal sanatta da resimlerde mimari yapılardan vazgeçilememiştir. Bu çalışmada minimalizm ve kavramsal sanatta bir yandan resimde biçimsel ögeler ve içerik değişirken diğer yandan mimari formlara yapılan imgesel göndermeler üzerinde durulmuştur.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Nisan 2019 |
Gönderilme Tarihi | 22 Nisan 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 5/6 Sayı: 5/6 |
İndex Bilgisi
Asos İndex