Türk Medenî Kanunu’na göre, evlilik birliği devam ettiği sürece ana ve baba velâyeti birlikte kullanırlar. Evlilik birliğinin boşanma ile son bulması halinde ise velâyet tek başına ana veya babadan birine ait olur. Evlilik dışı ilişkiden doğan çocuğun velâyeti de ana ve baba evli değilse baba ile soybağının tanıma veya hâkim hükmüyle kurulmasına rağmen tek başına anaya ait olur. İç hukukumuzun bir parçası olan Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme uyarınca, kamusal ya da özel sosyal yardım kuruluşları, mahkemeler, idarî makamlar veya yasama organları tarafından yapılan ve çocukları ilgilendiren bütün faaliyetlerde, çocuğun yüksek (üstün) yararı esas alınır. Çocuğun yüksek (üstün) yararı ise, “çocuğun uyum sağlayabileceği ve gelişimini sürdürebileceği bir velâyet ve/veya kişisel ilişki düzenlemesinde ihtiyaç duyduğu etkenlerin bileşimidir”. Ayrıca “çocuğun yüksek (üstün) yararına ilişkin herhangi bir sonucun çocuğun yaşına özel ilgili gelişimsel ihtiyaçları kapsaması gerekir; bu nedenle, mahkeme kararına dayanak olan kriterler ne olursa olsun velâyet değişen ihtiyaçları yansıtacak şekilde ayarlanmalıdır”. Gelişim psikologlarına göre, ana ve babası ayrı yaşayan çocukların sağlıklı gelişimi bakımından süreklilik ve istikrar son derece önemlidir. İstikrar da genellikle tek merkeze (örneğin tek yatak, tek diş fırçası ve tek okul yolu) ihtiyaç duyan bir çocuk dikkate alınarak tanımlanmaktadır ancak coğrafî istikrara veya ikametgâh istikrarına vurgu yapan tek merkez modeli özellikle boşanmadan sonra çocuğun velâyetinin mahkeme kararıyla tek başına ana veya babadan birine verilmesi halinde, ana ve babanın birbirinden ayrı yaşaması dolayısıyla çocuğun birlikte ikamet etmediği ebeveyni ile olan ilişkisini ciddî şekilde bozduğu için terk edilmektedir. Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme uyarınca çocuğu ilgilendiren her konuda çocuğun yüksek (üstün) yararının gözetileceği dikkate alındığında, boşanmada ve evlilik dışı ilişkide birlikte velâyet, üzerinde durulması gereken bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır
aile hukuku velâyet tek başına velâyet birlikte velâyet çocuğun yüksek (üstün) yararı çocuk hakları
The Exercise of Parental custody under Turkish civil code and Joint custody after Divorce and for Unmarried Parents in accordance with the Principle of the Best Interests of the childof factors the child needs in a custody and/or access arrangement that will sustain his or her adjustment and development”. Besides “any conclusions regarding a child’s best interest should incorporate the child’s age-specific and related developmental needs. Therefore, whatever criteria are relied on for decision making should be adjusted to reflect these changing needs”. According to developmental psychologists, continuity and stability are vital for children whose parents live apart from each other. Stability has often been defined taking into consideration a child who needs one home base (for example one bed, one toothbrush and one route to school). However, because of disrupting the relationship of the child to the non-residential parent particularly in case of divorce when the judge awards sole custody to one parent and the parents of the child live apart from each other, one home base model emphasizing geographic and residential stability has not been supported anymore. Taking into account that in respect to the United Nations Convention on the Rights of the Child, in all actions concerning children, the best interests of the child shall be a primary consideration, joint custody after divorce and for unmarried parents is a subject that should be examined
family law parental custody sole custody joint custody the best interests of the child children’s rights
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Çeviriler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 6 Sayı: 1 |