تُعَدّ دراسات الحديث في العصر العثماني ميداناً علمياً مهماً لا يقتصر على الكشف عن طبيعة المؤسّسات التعليمية المنتشرة في أرجاء الدولة العثمانية وما كان يجري فيها من نشاطٍ تدريسي، بل يشمل أيضاً التعرّف إلى النتاج العلمي الذي خلّفه العلماء في تلك الحقبة وإعادة تقديمه للباحثين المعاصرين. ولا يمكن إجراء تقييم علمي رصين لهذا التراث إلا بعد وضعه في سياقه التاريخي والفكري، والنظر إليه في ضوء الامتداد بين ما سبقه وما لحقه من أعمال المنهج الحديثي. وقد شهد أواخر العهد العثماني على وجه الخصوص تنامياً ملحوظاً في الاهتمام بعلم مصطلح الحديث وأصوله، وهو اهتمام تجلّى في مظاهر عدة، من أهمها كثرة المختصرات والشروح والحواشي والترجمات. ولم يكن هذا النشاط محصوراً بمدينة إسطنبول وحدها، بل ظهر كذلك في مراكز علمية متعددة داخل الأناضول، مما يدل على اتّساع دائرة المشاركة العلمية في تلك الفترة.
Aḳs̲h̲ehirlizāde ʿAlī Ḥaydar was a scholar who lived in the late Ottoman period and authored works in various fields of Islamic sciences. He wrote a brief and concise Arabic treatise on ḥadīth methodology titled Miʿrāc al-Falāḥ. The work was later s̲h̲arḥed by Muḥammad Saʿīd al-Aḳḥiṣārī under the title Minhāc al-Nacāḥ and translated into Ottoman Turkish by ʿImād al-Dīn al-Ṭarsūsī as Minhāc al-Ṣabāḥ. All three texts were published in print. Identifying ḥadīth compilations produced in Anatolia during the late Ottoman era and determining the channels through which they circulated is significant for modern ḥadīth studies. This study examines the source value, method, and content of the treatise, its commentary, and its translation, and evaluates the work’s place in the educational context. The research shows that Miʿrāc al-Felāḥ was largely based on Ibn Ḥajar’s (d. 852/1449) Nuḫbet al-Fiker and Nuzhet al-Naẓar, as well as Birgivī’s (d. 981/1573) Risāle fī Uṣūl al-Ḥadīth. The treatise appears to have been prepared for use in madrasas, as it systematically presents the fundamental topics of ḥadīth methodology in a concise and easily memorisable form. While Aḳḥiṣārī’s s̲h̲arḥ offers extensive linguistic and technical explanations of key terms, Ṭarsūsī’s translation employs a simpler and more accessible language.
Ḥadīth Ḥadīth Method ʿAlī Ḥaydar Miʿrāc al-Falāḥ Ottoman Empire Sharḥ and Translation
Akşehirlizâde Ali Haydar, Osmanlı’nın son döneminde yetişen ve İslâmî ilimlerin birçok alanında eser veren bir âlimdir. Hadis usulüne dair kısa ve özlü Miʿrâcü’l-felâḥ adlı Arapça bir risâle yazmıştır. Bu eser, Muhammed Saîd Akhisarî tarafından Minhâcü’n-necâḥ adıyla şerhedilmiş, İmâdüddin Tarsusî tarafından ise Minhâcü’ṣ-ṣabâḥ adıyla Osmanlı Türkçesine tercüme edilmiştir. Üçü de matbu olarak yayımlanmıştır. Osmanlı’nın son döneminde Anadolu’da telif edilen hadis musannefâtının tespiti ve yayıldığı mecralarının belirlenmesi, yakın dönem hadis araştırmaları için önem taşımaktadır. Bu çalışmada, risâleye yazılan şerh ve tercümenin kaynak değeri, yöntemi ve içeriği incelenmiş, eserin eğitim hayatındaki yeri değerlendirilmiştir. Araştırma sonucunda, Miʿrâcü’l-felâḥ’ın büyük ölçüde İbn Hacer’in (ö. 852/1449) Nuḫbetü’l-fiker’i ve Nüzhetü’n-naẓar’ı ile Birgivî’nin (ö. 981/1573) Risâle fî uṣûli’l-ḥadîs̱’ini temel alarak oluşturulduğu tespit edilmiştir. Risâle, hadis usulünün temel konularını sistematik ve muhtasar biçimde sunması ve ezberlenmesi kolay bir metin olması yönüyle medrese tedrisatı için hazırlanmış izlenimi vermektedir. Akhisarî’nin şerhi terimleri lugavî ve ıstılahî açıdan açıklayan geniş kapsamlı bir metin iken, Tarsusî’nin tercümesi daha sade ve anlaşılır bir dille kaleme alınmıştır.
Hadis Hadis Usûlü Ali Haydar Mi’râcü’l-felâh Osmanlı Şerh ve Tercüme
| Birincil Dil | Türkçe |
|---|---|
| Konular | Hadis |
| Bölüm | Araştırma Makalesi |
| Yazarlar | |
| Gönderilme Tarihi | 2 Şubat 2025 |
| Kabul Tarihi | 16 Aralık 2025 |
| Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Sayı: 15 |
Hadith Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.