Öz
Buhârî ve Müslim’in Sahîh’lerinin Kur’ân’dan sonra en sahih kitaplar olduğu hususunda ümmetin icmâı vardır. Buhârî ve Müslim’in bir râvinin hadisini kitaplarına almaları o râviyi taʻdîl edip, hadisini kabul ettikleri manasına gelmektedir. Bu sebeple âlimler arasında “Buhârî ve Müslim’in hadisini tahrîc ettiği her râvi adalet terazisinden geçmiştir.” sözü yaygınlık kazanmıştır.
Fakat yapılan ilmî araştırmalar neticesinde bu iddianın mutlak olarak doğru olduğu söylenemez. Özellikle Buhârî ve Müslim’in zayıf ya da hakkında itham bulunan râvilerin de hadislerini kitaplarına aldığı düşünülürse bu iddianın bazı kayıtlarla sınırlandırılması gerekir. Biliyoruz ki Buhârî ve Müslim sahih hadisleri bir araya getirmeyi hedeflemiştir. Fakat âlimlerin çoğuna göre her iki kitapta da zayıf ya da râvisi itham edilen dolayısıyla Sahihayn’ın şartlarına uymayan rivayetler de bulunmaktadır.
Bundan ötürü araştırmada Buhârî ve Müslim’in bir râvinin hadisini tahrîc etmeleri sıhhat için yeterli midir görüşü ele alınacak, zayıf olan ve hakkında eleştiri bulunan râvilerin biyografileri tümevarım metoduyla incelenecektir. Ayrıca Buhârî ve Müslim’in bu râvilerin hadislerini alma sebepleri üzerinde durularak ve sonuçta racih edilen görüş tespit edilmeye çalışılacaktır. Böylece Buhârî ve Müslim’in bir râvinin hadisini tahrîc etmelerinin bir ta’dîl olup olmadığını anlaşılacaktır.